Advert
Advert
 AHMED ZEMCİ HAZRETLERİ’NİN KİMLİĞİ: IV
Aşir Kayabaşı

AHMED ZEMCİ HAZRETLERİ’NİN KİMLİĞİ: IV

Reklam

İslam tarihinde Yüce Peygamberimizin “ehlibeyt” ine karşı Emevilerin yaptıkları zulme dur, demek için M. 750’li yıllarda harekata geçen Ebu Müslim-i Horasanî’nin yoldaşlarından, Harzem Şah Mehmet’in türbesi Urfa Kısas köyünde, Ahmed Zemci’nin mezarı ise Urfa Pazar camii avlusundadır. 

      Urfa’da Ahmet Zemci gibi tarihi kişilerin tarih sayfasına geçmiş mücadelesi ve hatıralarının sözünü etmek herhalde bazılarına zor geliyor. Oysaki, onları sevenlerinin yüreğindeki sevgi zamanla hâkim oldukları coğrafyalara taşındığı gibi, Urfa’da da o insanın anısına mezar, makam veya türbe yapılmıştır.  

      Bugün Urfa’da “gayb erenleri” ne karışmış Ahmet Zemci’nin mezarı Haşimiye Meydanı Pazar cami avlusunda, üzerinde namaz kılınacak şekilde bir sundurma yapılmış, bu mezar da cami avlusunun kuzey batı köşesinde sundurmanın altında bırakılmıştı.

        Oysaki Yüce Peygamberimizin Kabir ziyareti ve dinimizin kabir ziyaretinde uyulması gereken adaba ilişkin hadislerinde; “Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

      “Kabirlerin üzerine oturmayın, onlara doğru namaz kılmayın” buyurmuştur.

        Başka bir hadis-i şerif de mealen şöyledir:

      “Sizden birinizin bir kor üzerinde oturup da o korun elbisesini yakması ve derisine işlemesi, kabir üzerine oturmasından daha hayırlıdır.”

        Kabirleri çiğnemek ve kabir üzerinde uyumak mekruhtur.”1

      “Resulullah (s.a.s.) kabirleri kireçlemeyi, kabir üzerine yazı yazmayı, kabir üzerine yapı çatmayı ve kabirlerinin çiğnenmesini menetti. Yalnız mezarın kaybolmaması için üzerine adının ve ölüm tarihinin yazılmasında bir beis görmemişlerdir.”2

        Fakat, “Emeviler döneminde camiler saltanatın propaganda aracı olarak kullanılmış, minberlerde Hz. Ali’ye ve Ehlibeyt’e ağır hakaretlerde bulunulmuştu. Hatta bazı mescitlerin eşik taşlarına Hz. Ali’nin ismi kazınarak cemaatin eşiğe basması emredilmişti.”3

       Ne yazık ki, bu zat hakkında Urfa’da herhangi bir bilgi, belge ve kayıtlı eser yok denilerek, yukarıda sayılan sebeplerden ötürü böyle bir belirsizlik izlenimi uyandırılmaktadır.

       Peki, Ahmet Zemci’nin mezarı neden Urfa’dadır? Bilindiği üzere Ahmet Zemci’nin mücadelesinin hareket noktası, Emevilerin son halifesi Mervan-ı Hırar’a yönelik olduğu için merkezi yer Harran’dır.

       Bu konuda Merhum Urfa Müftüsü Hasan Açanal; “Mervan…Harran’daki sarayında hükümdarlığının tahtını kurdu. Mervan’ın saltanatı zamanında Emevi İmparatorluğunun paytahtı (Başkenti) Harran şehri olmuştu.”4. der.

       İşte bu nedenle Mervan-ı Hırar’a karşı ehlibeyt adına savaş açanlardan biri olan, Ahmet Zemci’nin Urfa’daki mezarının bir cami avlusunda ancak bir lahitlik yer bulması düşündürücüydü. Çünkü Urfa ilinde birçok mezarlık ve türbenin müstakil bahçeli ve özel yapılı, bakımlı kapalı alanları varken, Ahmed Zemci’nin mezarının üzerinde namaz kılınması ise hiçbir Müslümanın kabul edebileceği bir durum değildi. Nitekim Yunus Emre de bir dizesinde:

“Gâfil olma aç gözini hâluna bak öleni gör

          Kürelik itme dünyede yazuklarun dileni gör”5.

 

       Der ki, bu itibarla yukarıda Yüce Peygamberimizin mezarlara ilişkin uyarılarına rağmen Ahmet Zemci’nin kabrinin, kabir ziyaret adabına uymayan bir durumda olması, üstelik, Urfalı saf Müslümanların da şimdiye kadar farkına varmadan kabrin üzerine çatılmış sundurmanın üzerine çıkarak namaz kılmalarına bir son verilmesi gerekiyordu.

      Nihayet günümüzde Ahmed Zemci’nin kabri üzerindeki sundurma kaldırılarak kabir üzerinde namaz kılınmasına son verilmiş, Ahmet Zemci’nin isim tabelası da yerine monte edilmiştir. Buna vesile olan vefalı Urfalılar ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları yetkililerine teşekkür ederiz.    

*****

1- Lütfi Şentürk- Seyfettin Yazıcı, “İslam İlmihali”, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s.226- 27-28; Emevi halifesi Harran’dan kaçarak Mısır’ın Busir kasabasında bir kilisenin loğarına saklandığı söylenir.

2- Mahmut Karakaş, “Şanlıurfa Mezar Taşları”, Şurkav Yayınları :14, Şanlıurfa, 1996, s.12-13 (Tirmizi, Sünen, Cenaiz, 57, II. 237 (O. Zeki Mollamehmetoğlu Tercümesi)

3- Baki Yaşa Altınok, “Alevilik Hacı Bektaş Veli Bektaşilik”, Oba Yayınevi, Ankara, 1998, s.347

4- Hasan Açanal, “Urfa Tarihi (M.Ö.2000-M.S.1400)”, Şurkav Yayınları: 17, Ankara, 1997, s.58                                                                                                                                      

5- Dr. Mustafa Tatçı, “Yunus Emre Divânı I”, Kültür Bakanlığı Yayınları:1280, Ankara, 1990, s.64

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı