Advert
Kadına yönelik şiddet, kadına yönelik cinayete dönüşüyor:
Aşir Kayabaşı

Kadına yönelik şiddet, kadına yönelik cinayete dönüşüyor:

Reklam

Suç olgusu, insanlık tarihinin her çağında birey ve onun sosyal çevresinin oluşturduğu faktörlerin bir ürünü olarak ortaya çıkıp, toplumdan topluma ve yöreden yöreye farklılık göstererek, önemini korumaktadır. Belirli bir toplumda işlenen suçların sıklığı Toplumsal yapının ürünü olarak toplumsal yaşamı tehdit edici bir noktaya varınca toplumsal çözülme süreci başlar. Bu süreç içerisinde üretim ilişkilerinden kaynaklanan, gelir dağılımındaki eşitsizlik gibi sorunların çözümü ekonomik yapının ve bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak üst yapı kurumlarının değişmesine bağlıdır.

      Toplumsal yapı ögelerinin evrim sürecinde aynı düzeyde değişmemiş olması durumunda tampon kurumlar yapıya denge kazandırmak için hem kendi statükosunu korur hem de süreç içerisinde belirli fonksiyonları yüklenir. Tampon kurumlar ile toplumsal yapı kurumları ve değer yargıları arasındaki çatışma toplumsal boşluklara yol açarak, neticede dengeli veya dengesiz bir toplumsal yapı ortaya çıkar. Bir toplumda hâkim olan toplumsal yapı ögeleri içerisinde belirli görevler yüklenmiş aktörlerin eylemleri hareket, davranış ve kişilik yapıları da bu çerçevede belirlenir.

       Suç olgusu bireyden ayrı düşünülemeyeceğine göre birey de toplumdan ayrı düşünülemez. Sosyal bir varlık olarak bireyin kişiliğini, mikro düzeyde ailesi, makro düzeyde ise toplum belirler. Suç olgusunun toplumdan topluma, bireyden bireye ve yöreden yöreye değişiklik göstermesi bunun en açık kanıtıdır.

      Suç işlemede sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik ve sosyo-psikolojik faktörlerin etkisi olduğu gibi, işlenen suçların bölgeden bölgeye değişiklik göstermesi o bölge şartlarının belirlediği, toplumsal yapıdan kaynaklanır. Toplumsal yapının ögeleri olan ekonomik yapı, nüfus, eğitim, din, siyasi anlayış, boş zamanların değerlendirilmesi vd. doğrudan doğruya bireyi ilgilendiren ve çevreleyen faktörlerdir.

   Bireyin gelişme dönemindeki ihtiyaç ve sorunları çözümlenmeyince gelecekte bu olumsuzluklar onu etkiler. Bu nedenle bireyin kişiliği, yetişme tarzı, okul, aile, arkadaş çevresi ve kültürel ortamı büyük bir öneme haizdir. Bireysel psikoloji açısından önemli olan bu husus yanında birde birey üzerindeki aşiret ilişkileri, çevre ve toplum baskısı kitle psikolojisi açısından daha büyük bir baskı unsuru olarak suç işlemesinde etkendir.

      İlk insanlık tarihinden bu yana, insanlarda ve dünya koşullarında bugüne dek meydana gelmiş olan değişme ve gelişmeler toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Bu gelişmeler çağdaş medeni toplumlarla geri kalmış toplumlar arasındaki farkı göstermektedir. Bu farklar tarihin her aşamasında kendine özgü toplumsal yapı ve düzeni belirlemişlerdir.

       Buda gösteriyor ki, Toplumsal yapıdaki uyumsuzluklar var oldukça toplumsal çatışma suç işleme ve suç sorunu önlenemiyor. Suç ve suçluluk ve çatışmaların nedeninin kaynağı sözü edilen toplumsal yapının ögelerinin işleyişinde yatmaktadır.

       Bu genel açıklamalardan da anlaşılacağı gibi suç olgusunu oluşturan faktörler, genelde suç işleyen bireyin içinde bulunduğu toplumun toplumsal yapısının ögeleri içerisinde yatmaktadır.

       Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da işlenen Töre, Namus ve Kandavası suçlarında da, birey bu değer yargıları içerisinde yer aldığından hareket, davranış ve eylemleri de bu yapının ürünü olarak ortaya çıkmaktadır.

        Töreler öldürmek için değil, yaşatmak için olmalıdır. Çünkü, öldürülen kadının son sözü; “Anama söyleyin ağlamasın” ,öldüren erkeğin son sözü ise “Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.” dır.

       Buna bir de, günümüzde kadına yönelik şiddetin, kadına yönelik cinayete dönüştüğü,  kızının önünde çırpınarak öldürülen annenin son sözü, “Kızıma söyleyin ağlamasın!” eklenmiştir.

      Sonuç; bu sorun Sosyo-Ekonomik ve Sosyo-Kültürel ve Sosyo-Psikolojik faktörlerin etkisi ile tezahür ettiğinden, tek kelimeyle ifade etmek gerekirse kültürel gelişmişlik düzeyi ile ilgili bir sorundur.  

 Aşir KAYABAŞI - Sosyal Hizmet Uzmanı

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı