Advert
Urfa’ya ‘İsmet’ Paşa Geldi
Aşir Kayabaşı

Urfa’ya ‘İsmet’ Paşa Geldi

Reklam

Urfa’ya Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrası birçok Paşa gelmiştir, Bunlardan Ali Haydar Paşa, Ali Rıza Paşa ve Ali İhsan Paşa vd. önceleri gelenlerdendir.  Ancak bunlardan biri var ki, Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası Urfa’ya gelen İsmet Paşa’dır. İngiliz siyasetçi Churchıll (Çörçil)’in;  

    “İnönü’nün kafasında yedi tilki dolaşır, birinin kuyruğu birine değmez.” dediği İnönü, işte bu siyaset ve devlet adamı İnönü’dür. Soyadı olarak “İnönü” sözcüğünü de savaştığı cephelerden almıştır.

    İnönü’nün Urfa’ya gelişini Urfalı olmayıp da Urfa’da Vanlı bir memur, o günün anısına bir türkü sözü yazarak Urfalılar’ın gönlünü coşturmuş ve tarihe de not düşmüştür.

    Peki, Urfalı bu duygu, düşünce ve coşkuya duyarsız kalır mı? Elbette ki kalmaz hemen duygularını türkü sözleri ile vurgular. Büyüklerimiz "Urfa’ya Paşa Geldi." türküsünün hikâyesini bilirler. Vaktiyle Urfa’ya bir paşa gelir. Bu paşa Cumhurbaşkanımız Sayın İsmet İnönü’dür.

      Paşanın Urfa’ya gelişi bir efsaneye dönüşür. Nasıl ki Harran’a suyun gelişi "Aney kalk bir zılgıt çal, Urfa’ma su geliyor." Türküsüyle efsaneleşmişse, bu olayın hatırasına da bir türkü yakılmıştır:

    Urfa'ya Paşa Geldi
   Urfa'ya Paşa geldi
   Tahta tamaşa geldi
   Bir elim yar kolunda
   Bir elim boşa geldi
*
     Hani mendilim hani
     Durmaz parmağın kani
     Benim sevdiğim sensin
     Senin sevdiğin hani

*

Urfa Urfa içinde
Kavruldum yağ içinde
Ellerin yari gelmiş
    Bizimki yok içinde
*

 Hani mendilim hani
Durmaz parmağın kani
Benim sevdiğim sensin
Senin sevdiğin hani.”1

     Urfa’nın şehit ve gazilerine duyduğu saygı ve sevgiyle Urfalılara övücü sözler eden İsmet Paşa, bu savaşta canını vermiş şehitler için neden bir “şehitlik” yapılmadığını dönemin valisine şu serzenişiyle sorar:

   “Şanlıurfa kurtuluş savaşımız öyle zan edildiği kadar kolay olmadı. O zamanın Sayın Başbakanı İsmet İnönü Şanlıurfa’ya geldiğinde, Birecik’te Şanlıurfa Valisine bana Şanlıurfa’da olan Şebeke Kanlı Savaşı’nın olduğu yere geldiğimizde orayı bana gösterin der.

      Şebeke’ye geldiklerinde aracından inen İsmet Paşa sağına soluna bakar iki dağ arasında birkaç köprü, köprüden başka bir şey göremeyince Valiye derki hayret ediyorum. O kara günleri biz Şanlıurfa’lılarla beraber yaşadık. Çok büyük bir savaş olduğunu ve bu savaşlarda otuz beş şehit, yetmiş yaralı verdiğimizi biliyorum.

      Nasıl olmuştur ki, bu şehitlerimizin aziz hatırasına hürmeten burada bir şehitlik yoktur. Bir şehitlik Anıtı dikilmemiştir.”2. der.

       Aslında bu acının yaşanmaması için Mustafa Kemal Atatürk Urfa’nın bu zor günlerinde şu talimatı verir.

        13. Kolordu ve 5. Fırka Kumandanlıklarına*

   “Urfa cephesinde çalışan reisler ve civar Müdafai Hukuk Cemiyetleri top, cephane vs. hakkında buraya başvuruyorlar. 

   Bu hususlar için kabul edilen 5. Fırka’ya başvurmaları gereğini yazdım. Urfa’nın boşaltılmış olmasına ve yalnız birkaç binada düşman bulunmasına nazaran telaş etmeye yer olmadığını ve binalar alınabilecekse sıkı bir kuşatma yapılmasını bildiririm.

     Anlaşıldığına göre Urfa’daki işler savaştan ve askerlikten anlamayan adamlar tarafından yönetiliyor. Oradakilere baş olacak uygun bir kişinin Kolorduca gönderilmesinin münasip olduğu fikrindeyiz.”3. (4 Mart 1920)                    Mustafa KEMAL

Savaş sonucuna bakıldığında Mustafa Kemal Paşa’nın ne kadar haklı olduğu anlaşılmaktadır.

    “İsmet Paşa, Atatürk’ün Büyük Nutku’ndan sonra kendisini ziyarete gelen Urfa heyetine şunları anlatmıştır:

    “Biz, kurtuluş hazırlığı içindeyken Urfa’nın Fransızlara savaş açtığı haberini aldık. Mustafa Kemal Paşa ile birbirimize baktık, acele etti Urfa, hırpalanacak, çok yazık, dedik. Gaileli günlere daldık. Ara sıra haber alıyorduk, hepsi bu kadar. Fakat bir gün Urfa düşmanı boğarak kurtuluşunu yaptı, diye bir haber aldık. Mustafa Kemal Paşa ile göz göze bakınarak sevindik, yaşasın Urfa, dedik.”

     Görüldüğü gibi Urfa savaşıyla Mustafa Kemal başından beri ilgilenmiş, ancak XIII. Kolordu Kumandanı’ nın pasif tutumu yüzünden hem savaş uzamış ve hem de çok fazla şehit verilmiştir.”4

     “Urfa savaşları sırasında Kuvayı Milliye’nin şehit, yaralı ve kayıpları konusunda kesin bir rakam yoktur. Bununla beraber, tesbit edilebildiği kadarıyla, bu olaylar esnasında, sadece 11 Nisan günü cereyan eden “şebeke hadisesi”nde Türk tarafından 125 kişi şehit olmuş ve 168 kişi de yaralanmıştır.”5

   Evet, sonuç Atatürk’ün dediği gibi olmuştur. Urfa hırpalanmıştı. İsmet Paşa’nın Şanlıurfa Kurtuluş Bayramında Belediye Başkanı’na gönderdiği yazı ise Şanlıurfa Belediyesi’nin giriş kapısının yanı başında, mermer bir zemin üzerinde yazılı olup hatıra olarak durmaktadır:

      Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci adamı İsmet İnönü 11 Nisan 1963 tarihli Urfa’nın Kurtuluş Bayramını Kutlama mesajında:

 “Bugün Urfa’nın Milli Mücadeledeki düşman istilasından kurtuluşunun bayramını yapacaksınız. Bir insanın hayatına kuvvet ve lezzet veren asil heyecanların dalgalandığı bu günde Urfalılar içinde bulunup bir daha bahtiyar olmak isterdim. Urfa’nın Milli Mücadeledeki rolü başlı başına bir tarihtir. Kurtuluş zaferi kendi alın terinin ve pazu kuvvetinin ve Urfalılar’ın engin hamiyet ve fedakârlığının mahsulüdür.

      Büyük Millet meclisinin ilk Genel Kurmay Başkanı olarak Urfa Destanı’nın acı ve ümitsiz günleri ve hesapsız zahmetleri ve fedakârlıkları ile her gününü beraber yaşadım. İstiklal Ordusunun Urfa’da merkezlenen silahlı direnme ile Fırat’ın bütün doğusunda tard olunduğu günleri bugün gibi hatırlarım. Doğu’da stratejik durumumuz Urfa zaferi ile birden ferahlamış, genişlemiş ve emniyet kazanmıştı. Kuvvetlerimizi ve düşüncelerimizi Fırat batısına toplamak için çok genişlemiştik.

      Sevgili Urfalılar’a benim hayranlık dolu takdirlerimi bu kurtuluş gününde söylemenizi ve yaymanızı sizden rica ederim. Milli Mücadele’nin Urfa’daki gazilerinin ve şehitlerimizin nesilden nesile geçecek torunları Urfalı olmakla ve Türk Vatan’ın kurtarıcıları ve Türkiye’nin kurucuları olarak yerden göğe kadar hakkı ile övüneceklerdir.

  Urfalılar Türkiye’nin demokrat düzen içinde kuruluşu ve kalkınması savaşında ve safındadırlar. Çok mahrumiyet içinde Cumhuriyetin yürümesi ve yükselmesi için fedakârlık etmişler, gayret göstermişlerdir.

  Urfalı Vatandaşlarıma engin sevgilerimi, yürekten tebriklerimle bildirmenizi, Urfa’nın refahına ve saadetine hizmet etmeyi şeref bildiğimizi anlatmanızı rica ederim.”6. Demiştir.

                                                                                                                                                                                                                                                         İsmet İNÖNÜ

Tarihin hafızası güçlüdür, unutmaz. İsmet Paşa Urfa’ya gelmiştir ki, Halkın dilinde ve gönlünde “Urfa’ya Paşa geldi.” türküsü ilk günkü coşkuyla okunmaktadır. Urfalı’ya düşen görev “ahde vefa” gereği gerçeği dile getirmektir.

     Şehit ve Gazileri’nin hatıra ve eserlerine sahip çıkan canlara aşk olsun!

     Saygılarımla,

*****

1- Necati Aydınlı, “Urfa Türküleri ve Öyküleri” ,Şurkav Yayınları, İstanbul, 2008, s.296

2- Selim Ak, “Şanlı Urfa” ,Bayrak Yayımcılık-Matbaacılık Kol. Şti., İstanbul, 1988, s.76-38

* Askerî şehitler düştükleri mahalde anıt mezar yapılarak defnedilir. Tıpkı, Osmanlı’nın Atası Süleyman Şah’ın Suriye Caber’deki Anıt mezarı gibi, ancak ne yazık ki, günümüzde ülkemize yönelik terör nedeniyle O, anıtın yeri değiştirildi.

3- Müslüm Akalın, “Urfa’nın Kurtuluşuyla İlgili Belgeler” ,Şurkav Yayınları:16, Şanlıurfa, 1997, s.60; K:24, D:1336/13-6, F: 29-11

4- Müslüm Akalın, “Mustafa Kemal ve Urfa’nın Kurtuluşu” ,Şanlıurfa Kurtuluşu ve Tarihi Sempozyumu 1985-1986, Şanlıurfa Belediyesi Kültür Yayınları, 11 Nisan 1987, s.56-57-60; Baykal, B. Sıtkı, Heyet-i Temsiliye Kararları, Ankara, 974, s.34

5- Doç. Dr. İbrahim Özçelik, “Milli Mücadele’de Güney Cephesi Urfa” ,T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları: 1418, Ankara, 1992, s.260 dipnot 135

*1962’li yıllarda ABD Suudi Arabistan’ı tehdid edince, İsmet Paşa Suudi yönetimine; “Muslukları kısın” yani petrol kuyularınıza sahip olun, onların topları, uçakları, tankları bir-iki manevra yapar, yakıtları tükenince, kuyularınızın başına gelip, yakıt almak zorunda kalırlar. İşte siz de o zaman kuyularınıza sahip çıkıp, onlara yakıt vermeyin stratejik düşüncesini, “Muslukları kısın” şifresi ile bildirir.

6- Müslüm Akalın, “Milli Mücadele’de Urfa Anılar-Belgeler” ,Şanlıurfa Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Yayınları, Şanlıurfa, 2010, s.260

*Urfalı şair M Hulûsi Kılıçaslan bu kutlama mesajının içeriği itibarı ile kaleme aldığı bir değerlendirmesinde; “Urfa’nın Kurtuluşuna Işık Tutacak Bir Kitabe” ,Fırat Gazetesi (Urfa), 30.7.1963, s.1. der. (Müslüm Akalın, “Mustafa Kemal ve Urfa’nın Kurtuluşu” ,Şanlıurfa Kurtuluşu ve Tarihi Sempozyumu 1985-1986” ,Şanlıurfa Belediyesi Kültür Yayınları, Şanlıurfa, 11 Nisan 1987,  s.53)

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı