Millet olarak yine bir acıyı hep beraber yaşıyoruz ve yine hep beraber bu acıyı en az zararla atlatıp en iyi şekilde yaralarımızı saracağız. Birçok güzellikleri bünyesinde barındıran ülkemiz maalesef deprem kuşağında olması sebebiyle dönem dönem böyle acılar yaşamamıza sebep oluyor. Elazığ ve Malatya’da yaşanan depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar dilerim ve tüm halkımıza geçmiş olsun diyorum.

Yurdumuzun en uzak köşesinde dahi bir sıkıntı yaşansa teknolojinin sağladığı bir imkân olarak tüm yurdumuzda duyulması artık an meselesi, gerek sosyal medya gerekse yerelde görev yapan basın mensubu arkadaşlarımızın paylaşımı ve haber yapmaları tüm halkımızı haberdar ediyor.

Geçmişte daha büyük acılar yaşamış bir millet olarak Allahın izniyle bu felaketi birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu ile aşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Hatırladığım kadarıyla Erzincan, Dinar, Adapazarı, Düzce, Van, Adıyaman’ın Sincik ilçesi ve en son olarak yaşadığımız Elazığ ve Malatya illerimiz ve ilçelerinde şiddetli olarak hissedilen bu depremler halkımız derinden üzmüştür.

Sadece doğal afetler değil, içimizdeki hain insanlarında başımıza açtığı sıkıntılara karşıda her zaman birlik olmayı başaran kadim milletimiz bu acılı günde de deprem bölgesindeki kardeşlerimizin yaralarını sarmak için seferber oldular. Olmamızda insanlığımızın gereğidir.

Muhabirlikten başlayıp şimdi televizyon sahibi olan meslektaşımız Acun ILICA’nın televizyonunda başlattığı kampanyaya iş dünyasından, sanat camiasından, spor camiasından vs her kesimden insanımız imkânı nispetince yardımda bulunmak için adeta birbiri ile yarıştı, hatta üç lira beş lira ucuz tarife peşimde koşan ve telefon faturasını ödemede sıkıntı yaşayan vatandaşımız hiç düşünmeden on liralık destek mesajını göndermekte hiç tereddüt etmedi ve depremzedeler için elli bir milyon gibi büyük bir meblağ toplandı. Tüm halkımız bu duyarlılığı için teşekkür ediyorum.

Toplum olarak insani değerlere sahip olduğumuzu her an göstermek gerekirken neden bir felaketi bekliyoruz ki, özünde böylesi güzellikleri barındıran bir ülkenin mensubu olmanın keyfini ve gururunu yaşamak var iken incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle birbirimizi neden kırıyoruz. Birileri siyasi makam ve mevkilerini korumak adına bizi ayrıştırmaya kalktığında neden dur diyemiyoruz, bize yararımı olur zararımı olur diye düşünmeden birbirimizi ötekileştirip kırıyoruz. Siyasilerin çirkin emellerine alet olmayalım, biz hep beraber özü sözü güzel bir halkız ve böylede kalmak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.

Hemen yanı başımızda sıkıntı içinde olan ülkelere bir bakın, petrol zengini ülkeler yoksulluk ve sefalet içinde yaşıyor. O halkların neyle kandırıldığına baktığımızda maalesef hepsinin temelinde mezhep ve ırkçılık kavgaları var. Millet olarak ne olur uyanık olalım hangi siyasi görüşü benimsemiş olsak ta, hangi inanç veya mezhepten olsak ta karşımızdaki insanı düşman gibi görmeye veya kırıp dökmeye hakkımız yok.

Adeta uyan ey Türk halkı dercesine enkazın altındaki depremzedeye ulaşmak için onunla irtibatı kaybetmemek için her türlü çabayı gösteren sağlıkçı kardeşimizin ikinci bir dil bilmesi bizim için bir güzelliktir, bir nimettir. Birbirimizin yarasını sarmak için yanı başımızdaki insanımızdan başak kimimiz var. Her göçük altından çıkarılan vatandaşımızla ilgili ayrı bir insanlık dersi gözlerimiz önünde sahne alırken, siyasi veya politik sebepler uğruna ayrışmayalım.

Hep ülkemize yük olarak gördüğümüz Suriyeli kardeşimizin elleriyle enkazı kazıp yaralıyı kurtarması, yardım kampanyasında Filistinli bir yardım severin maddi yardımda bulunması, bizleri depreme karşı bilinçlendirmenin ötesinde yaşadığımız bu topraklar üzerinde kardeş olarak yaşamamız gerektiğini anlatan en güzel derslerdir.

Bu konuda en büyük görev devletimize düşmektedir, bu ülkenin mensubu olmaktan gurur duymamız gerektiğini ve birbirimizi kardeş görüp öyle saygı çerçevesinde davranmamız gerektiğini her platforma da dile getirmeli. Özellikle halkımızın inançlarına yönelik farklı kesimlerden kırıcı ve yanlış açıklamalar yapılmasının önüne geçilmeli.

Buradan devlet büyüklerine çağrımız, sosyal medya üzerinden sinsice bir oyun tezgâhlanmakta ve farklı inançlara sahip halkımızı bir birine kırdırmak adına çirkin paylaşımlar yapılmaktadır. Hangi inançtan olursak olalım, her kesime saygı duymamız gerektiğinin benimsetilmesi ve bir grubun veya cemaatin bir başka cemaat hakkında ileri geri konuşmamasına izin müsaade edilmemelidir.

Hayatları insanlık ve yardımseverlik üzeri kurulu kadim halkımızın insani değerleri ile oynamayın, bırakında insanca yaşayalım.