İyisiyle-kötüsüyle okullar yarıyıl tatiline girdi. 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen, yoğun bir maratonun ardından 20 Ocak başlayan ve 6 Şubat’a kadar sürecek olan 15 günlük tatile başladı. Tatilin başlamasıyla birlikte uzmanlar da, velileri, özellikle kötü karneler konusunda uyarıyor.

Türkiye’de son yıllarda eğitimde gerçekten önemli gelişmeler yaşanıyor. Tabiri caiz ise şimdi öğrenciler çok şanslı. Hem çok lüks ve donanımlı binalarda öğrenim görüyor, hem de evlerinden okula servislerle gidip-geliyorlar. Mecazi anlamıyla bir elleri yağda, bir elleri balda…

Ben asıl meramıma geleyim. İşyerinden karnelerini alan öğrencileri izliyorum ve bakıyorum hepsi neşeli. Karnelerini alan öğrencilerin tamamında ya takdir, ya teşekkür almış.

O zaman soruyorum yahu arkadaş, madem herkes takdirlik ve teşekkürlük o zaman Şanlıurfa eğitimde neden 81 il arasında 76 ile 79 sıralarda gezinip duruyor biri bize bunun anlatsın bakalım. 

Orta yerde duran bu tabloyu gördükten sonra kendime sormadan edemiyorum ve sıralıyorum;

-Ben başka bir yerde mi eğitim gördüm, yoksa şimdiki öğrenciler mi başka bir yerde eğitim alıyor?

-Bizim zamanımızda öyle doğal gazla ısınan okullar yoktu. Kömür, ordun ve tezeklerin yandığı sobalar vardı ki kömürü, ordunu ve tezeği okula biz taşırdık. 

-Bizim dönemimizde takdir teşekkür almak öyle kolay değildi. Şimdi çocuklara soruyorum zayıfın var mı diye, hepsi takdir veya teşekkür belgesini gösteriyor. Yani hepsinin maşallahı var.

-Bizim dönemimizde hormonlu karneler yoktu. Herkes hak ettiğini alırdı. Yani öyle takdir-teşekkür her babayiğidin harcı değildi.

- Büyüklerimizi sayar kusur işlememeye bakardık. Hele hele öğretmen lafını duyduk mu gıkımızı çıkmazdı.

-Neden devlet okullarında öğrenim görenler, son sınıfta özel okullara gitmek istiyor. Yoksa lise ve üniversite sınavlarında yüksek ortalamayla mı girmek istedikleri için mi?

-Özellikle özel okulların notları şişirdiği yönünde iddialar ortalık yerde dolaşıyor. Bu nasıl denetleniyor veya denetleniyor mu?

Herkes kendine göre bu listeyi daha fazla uzatabilir. Ama ben bir çırpıda bu kadarını hatırladım. Ha kimse yanlış anlamasın. Hakkıyla tekdir ve teşekkür alanlara boynumuz kıldan incedir. Tabi ki alsınlar. Bizlerde bu başarıyı avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlayalım.

Bazı çevreler bu gerçekler orta yerde dururken, bizlerin bazı konuları abarttığı yönünde suçlamalarda bulunuyorlar. Aslında Şanlıurfa’nın eğitimde çağ atladığını dahi iddia ediyorlar. O zaman diyorum ki, bizler mi Şanlıurfa’yı eğitimde son sırada gösteriyoruz, yoksa istatistikler mi yalan söylüyor. O zaman çıkın eğitimdeki durumumuzu siz bize anlatın, bizde anlayalım.