Genel seçimlerin üzerinden fazla bir zaman geçmeden şimdi de yerel yönetimlerin seçim atmosferine girdik. Aday adaylığı yarışını göğüsleyip bir adım öne geçen adaylara başarılar diliyorum. Kazanan Şanlıurfa'mız olsun, halkımız olsun.
Rönesans ve hümanizm döneminin önemli düşünürlerinden biri olan Niccolo Machiavelli (Makyavel)'in felsefesi Makyavelizm olarak anılır ve bu felsefenin ana düşüncesi ise "Amaca ulaşmak için her araç yasaldır". Yasaldır derken, bu araçların ahlaki, hukuki ve hatta dini bir sınırı yoktur. Şanlıurfalı seçmenler bu felsefeden ne kadar haberdarlar bilmiyorum ancak, onların destekledikleri adayın "aday olması için her araç yasaldır" sözünü kendilerince felsefe olarak seçmiş olacaklar ki, başka bir aday adayına kırıcı ve aşağılayıcı her türlü vasfı yakıştırıyorlar.
24 Haziran genel seçimlerinde Ak Parti'nin milletvekili listesi açıklandığında söylenenleri dün gibi hatırlıyoruz. Milletvekili adaylarının bazılarının etnik köken olarak Arap olmalarından dolayı, Kürt seçmenin hiç sesine kulak verilmediği Ak Parti'nin Şanlıurfa'da ayağına sıktığı gibi birçok etnik kökene dayalı yakışıksız söylemler oldu. Ülkemizde Türk Kürt kavgası olacak derken İlimizde Arap, Kürt, İsotçu kavgası almış yürümüş.
Aday adaylarının dahi farkında olduğu bir gerçekte şu ki; her partiden bir tane büyükşehir belediye başkanı adayı gösterilecek. Hal böyle iken, aday adaylarının çevresindeki destekçilerinin sosyal medyada yaptıkları yorumlar ve yakışıksız iftiraları hepimiz yakinen görüyoruz. Pısırıkları mı, hırsızlıkları mı, mıymıntılıkları mı, sünepelikleri mi kalmadı birçok yakışıksız benzetmelere maruz kaldılar.
Merakla beklenen Ak Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Zeynel Abidin BEYAZGÜL'ün ismi açıklandı. Peki, şimdi yorumlar ne yönde bir avuç isotçulara Şanlıurfa'yı teslim ettiler diyorlar. Bazıları bu söze kızabilir ancak Mevlana hazretlerinin "Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır." sözü sanki içinde bulunduğumuz durumu en güzel anlatan söz. Hani Urfa kadim bir şehirdi, insanı sıcaktı.
Bir insanın memleketine hizmet etmesi için illaki kalabalık bir nüfusa sahip olması mı gerekli, önemli olan her kesime aynı mesafede durmak hakkaniyetle görev yapmak değil mi? Çarşıya çıktığımız zaman siyasetle uzaktan yakından ilgilenen tüm taraflar birbirini hemen hemen tanıyor, hal böyle iken birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız.
Konu ne olursa olsun Gaziantep'in veya terör belasından yakasını kurtaramamış Diyarbakır'ın dahi birçok alanda Şanlıurfa'dan daha ilerde olduğunu kendimiz dile getirmiyor muyuz? Ankara'ya bakıyoruz uzun yıllar belediye başkanı olarak hizmet eden ve Ankara'nın cehresini değiştiren Melih GÖKÇEK bizim hemşerimiz, İstanbul 'a bakıyoruz hizmet eden belediye başkanların memleketleri hep farklı. Demek ki; gayesi hizmet olanın illaki o memleketten olması veya o ildeki ağırlıklı etnik kökenden olması gibi bir şart yok.
Sadece Şanlıurfa'mızda görebileceğimiz geçmiş dönem muhtarlık seçiminde 6 kişinin öldürülmesi de makam hırsıyla insanların dini, hukuki, ahlaki sonuçlarını hiç düşünmedikleri yanlışlara yönelmesi de medeni bir şekilde konuşmayı ve yarışmayı bilmememizin en önemli göstergesidir.
Medeniyetin başlangıç noktası, peygamberler diyarı olan şanlı şehrimize ve inancımıza, ahlakımıza yakışır bir şekilde tüm parti adaylarına aynı saygıyı göstererek, sonucu bağırıp çağırmanın, kavganın gürültünün değil 31 Mart 2019 tarihinde atacağımız sadece bir oyun belirleyeceğini unutmayalım.
Kişisel menfaatlerimizi, mensup olduğumuz aşiretin menfaatini, etnik kökenimizin öne çıkmasını bir kenara bırakıp, kazanan Şanlıurfa olduğu zaman bu kazanımdan her kesimimizin faydalanacağını unutmayalım. Kalın sağlıcakla.
