Advert
Advert
Karşı tarafa saygı
Aziz Budak

Karşı tarafa saygı

Reklam

16 Nisan tarihinde bizleri bekleyen bir referandum var. Birileri "Evet" oyu kullanacak, birileri de "Hayır" oyu kullanacak, siyasi parti seçimlerindeki gibi adını duymadığımız logosunu görmediğimiz aaa böyle bir partide mi var diye hayrete düşmeyeceğimiz oldukça açık ve net. Aramızdan birinin siyasi taraf tutarak veya gönül bağlılığı ile bir karar vermesi "Evet" veya "Hayır" karşı taraftakini neden rahatsız ediyor? Evet oyu kullanacak yeni gelen sistemin neler getirip neler götüreceğini bilmediği gibi Hayır oyu kullanacak kişide yeni sistemin neler getireceğini bilemez, sadece herkes tercihine göre tahminde bulunuyor.

                Hal böyle iken; siyasilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, sivil toplum kuruluşumuz, bir parantez açmak gerekirse hangi tarafta olursa olsun siyasi yapıya yakın olan sivil toplum kuruluşu artık siyasi bir oluşuma dönüşmüş demektir. Sanatçılarımız tercihlerini dile getiriyor ve sosyal medyada bunu paylaşıyor. Aman efendim sen misin tercihini "...." açıklayan, ne yalakalığı, ne menfaatçiliği vs bırakmadan her türlü ağza alınmayacak hakaretleri yakıştırıyorlar. Diğer taraftan da tercihini "...." açıklayana teröristlerle berabersiniz gibi söylemlerle iftiralarda bulunuyorlar.

                  Diğer bir kesimde var ki; referandumda sunulacak değişikliğin neleri kapsadığını daha hiç bilmeden ideolojik olarak veya siyasi parti liderine olan sempatisi nedeniyle tarafını şimdiden belirlemiş, referandum için yapılacak mitinglerin bu kesimin fikrini değiştirmeye yeteceğini sanmıyorum. Sahaya inecek siyasi liderlerin sağ ve sol uçta yer alan kemikleşmiş kitlenin değil de kararsız olanların veya Anayasa değişikliğinin içeriği hakkında edineceği bilgiye göre tercihini şekillendirecek kesime ulaşması büyük önem arz etmektedir.

                Siyasi lider açısından baktığımızda önümüzdeki referandum mitingleri siyasi seçimlerle aynı özelliği taşımasa da, halkla iletişime geçecek olan liderlerin temsil ettikleri siyasi parti nedeniyle yakın özellikler taşımaktadır. En azından mitinglerde izlenecek yollar aynı. Seçmen nasıl bir siyasi parti için oy kullanırken bazı kriterleri göz önünde bulunduruyorsa bu referandum mitinginde de o kriterleri göz önünde bulunduracaktır. Savunduğu düşünceyi halka anlatırken halkla yakın olabilen, güven veren, medyayı iyi yöneten, etkili mesajı-sloganı kullanan, görsel ve yazılı medyada verilecek reklamların doğruluğu etkili olacaktır.

                Bu referandum da işinin biraz daha zor olduğunu düşündüğüm taraf CHP kanadını,  seçmene doğru bir dil ve üslup ile ileterek onların karar vermesini etkilemesi gerekmektedir.

                Hal böyle iken; siyasal iletişimin tüm argümanlarını etkili bir şekilde kullanan Ak Partinin "Evet" demesinin yanında meydanlarda MHP'de aynı söylemi savunursa, yukarıda dile getirdiğim gibi CHP meydanlarda istemezük gibi bir hal takınırsa ve medyayı iyi kullanamazsa etki tepki sebebiyle aklında "Hayır" olan vatandaşı Evet'e yönlendirmiş dahi olabilir.

                15 Temmuzda yaşanan hainlik elbet cezasız kalmamalı ancak hak edenlere cezasını verirken suçsuzlarında "Kurunun yanında yaşta yanar" atasözündeki bir mantıkla görevlerinden atılmaları kabul edilir gibi değil. Bu ihraçların toplumda meydana getireceği sosyal etkininde göz önünde bulundurulması gerekir. Şöyle ki; Devlet memur olan bir kişi dışarı çıktığında alnına sürülmüş bu leke ile (Suçsuzlar için sözümüz) nerede iş bulabilir? Düzenli bir maaşın verdiği rahatlığa alışmış, harcamalarını ona göre planlamış bir kişi mesleksiz, işsiz ve aman ben işe alırsam bende mimlenirim korkusu güden iş veren tarafını da göz önüne aldığımızda, işinden olan kişi tamamen açlığa, işsizliğe daha da kötüsü aile düzeninin bozulmasına kadar giden bir süreç olarak karşımıza çıkabilir.

                Ak partinin siyasal iletişim alanında profesyonelliği tartışılmaz, yine halkın duygularına dokunacak mesajları medyanın tüm mecralarında etkin bir şekilde kullanarak bu süreci götüreceğini düşünüyorum. Ayrıca süreç yönetiminde de gerekli hamleleri yaparak Hayır'cılara karşı anti tez üreteceği de geçmiş başarılı seçim süreçlerinden anlaşılmaktadır.

                Burada vatandaşa ne düşüyor;

- Birincisi aynı din, aynı dil ve ortak kültürü paylaşan bir millet olarak bizimle aynı fikirde olmayanı kabul etmeyi öğrenmeliyiz. Söylemlerimizde karşı tarafı rencide etmeden, kırmadan, doğrusu bu diyerek gerekli açıklamalar yaparak elbette eleştirebiliriz.

- İkinci olarak; körü körüne bir güruhun peşinden gitmek hiç bir insana, topluluğa yakışmaz. Önümüze sunulan değişikliğin içeriğinde neler olduğunu (okumayı sevmeyen bir milletiz ama) bu sefer okuyalım, bir başkasının anlattığına göre karar vermeyelim.

- Üçüncü olarak; gidip kararımız ne olursa olsun sandıkta tarafımızı belli edelim.

- Dördüncü olarak; sonuç ne olursa olsun devletimiz için, milletimiz için hayırlı olması için dua edelim. Ve karşı tarafa da saygı gösterelim. Saygı ve selamlarımla.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı