Basın mensupları için, Sığınmacılar ve Göçmenler Dayanışma Derneği (SGDD) ve Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından Antalya’da düzenlenen “Göç ve Mülteci” konularında bilgi ve farkındalık yaratmak seminerine Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Fatma KEBER ile katıldık.

            Antalya’da 4 haftadır devam eden seminer oldukça verimli geçti. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen yüzlerce basın mensubu mültecilerle ilgili görüşlerini aktardı, tek kelime ile mükemmel bir seminer gerçekleşti. Bu seminerin gerçekleşmesinde emeği geçen BYEGM ve SGDD yetkililerini kutluyor, bu tür etkinliklerin devamını diliyorum.

            Seminerde mülteciler konusunda basın mensuplarının büyük görev ve sorumlulukları tartışıldı. Göç konusunun her boyutuyla işlenmesi gerektiği anlatıldı. Yapılan haberler sonucunda Mültecilerle, Türk vatandaşlarının karşı karşıya gelerek huzursuz bir ortam oluşturulmaması ele alındı. Soru cevap kısmında bilgilendirilmeler yapıldı. Kısaca Antalya'nın havası gibi her şey güzeldi.

            Antalya havası demişken Kasım ayı olmasına rağmen güzel bir hava ile karşılaştık. Doğu illerimizde kar kış olmasına rağmen plajlarda denize giren vatandaşların keyfine diyecek yoktu. Tabi bu arada güzel havada denizde balık tutmamak olmazsa olmazlar arasındaydı. Oltasını alan vatandaşlar sahilde balık tutmanın zevkini yaşıyorlardı.

            Seminer sonrası arkadaşlarla deniz kenarında biraz gezdik, Kasım ayı olması nedeniyle akşamları havanın biraz soğuk olması bizi bu güzel manzaranın keyfini sürmekten alıkoymadı sıcak bir çayla manzaraya karşı ısınma fırsatı bulduk. Yaz aylarında buraya gelerek, uzun uzun sahilde dolaşıp denize girme hayali ile Antalya'ya veda ettik.

            Güzel bir program ve güzel bir iklimde yaşadığımız mutluluk maalesef aktarmalı yolculukla ızdıraba dönüştü. Şanlıurfa’dan Antalya direk uçuş olmaması nedeniyle Gap Havaalanı’ndan İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’na uçtuk, Sabiha Gökçen Havaalanı’nda yaklaşık 1 saat sonra Antalya’ya uçtuk. Aktarmalı uçuşlarda bu normal bir bekleme süresiydi.

            Ancak, Antalya’dan Urfa yolculuğu tam bir çileydi. Antalya’dan Ankara Esenboğa Havaalanı’na geldik, Şanlıurfa’ya uçağın kalkmasına 4 saat var bekle babam bekle... Sıkıla sıkıla beklemenin sonunda uçağın bir saat rötar yapması bizlere çile bülbülüm çile türküsünü söylettirdi. Ankara Esenboğa Havaalanı’nda aktarmalı ve rötarlı yolculuk bizler gibi Şanlıurfa’ya gelen diğer yolcuları da bıktırdı.

            Ne diyelim… Allahtan hayırlısı…