Advert
Advert
Dün Güzeldi Bugün Çirkin!
Aziz Budak

Dün Güzeldi Bugün Çirkin!

Reklam

Merhaba değerli okuyucularım, ülke gündemimizdeki olayları kendi penceremden nasıl gördüğümü sizlerle paylaşmam sizlerinde benim gibi göreceksiniz ya da benim gibi düşüneceksiniz beklentisi içinde olduğum sonucuna kimse varmasın. Basının ve basın mensubunun görevi yaşadığı toplumdaki sorunları dile getirmek ya da toplumun olaylara dikkatini çekmek değil midir?

                Ülkemizde bir türlü çözülemeyen eğitim sorunu yine hükümetin elinde ve bu defa da içinden çıkılmaz ve anlaşılmaz bir hale koydular. Alfabemizdeki harfler tükenecek bunların sınav sistemlerine verdikleri isimlerde.

                TEOG sınavını kendileri getirdiler ve şimdi TEOG sınavını kaldırdıkları için öğrencilerin ve ailelerin sevinmesini hatta büyük çileden kurtuldukları için memlekette bayram havası estirmelerini bekliyorlar. Dün TEOG sınavı güzeldi, bugün çirkin kaldırıyoruz.

                Yeni sistemde açık uçlu soru sorulacakmış, test usulü sınavı bugüne kadar doğru dürüst yapamadınız ve elinize yüzüne bulaştırdınız, şimdi açık uçlu sınavı nerelerine bulaştırırlar bilemem. Sınav sistemini değiştiren bürokratlarınıza sordunuz mu pekiyi, öğrencilerin verdikleri cevapları değerlendirecek komisyonda görevli hocaların hangi kriterlere uyulacaklarını.

                Gelin hep beraber nasıl bir çıkmazın içine girdiğimizi bir kaç soru ile açıklamaya çalışalım.

                1- Cevap kâğıdı nasıl değerlendirilecek?

                Bu soruyu biraz açalım, öğrencilerin gireceği klasik sınavda Matematik, Türkçe, Din, İnkılap Tarihi, Fen ve Yabancı dil eksik veya fazlası olabilir bu derslerden soru çıkıyor,  bir cevap kağıdını Matematik hocası ilgili cevapları inceledikten sonra yan taraftaki Türkçe hocasına mı verecek ilgili alanı sen değerlendir ve cevap kağıdı bu işleyiş ile her dersin branş hocasının değerlendirmesinden geçecek. 2017 yılında TEOG sınavına 1 milyon 174 bin 427 öğrencinin katıldığı açıklanmış. Bir milyon küsur cevap kâğıdı için varın siz düşünün.

                2- Eğer ki bu şekilde değerlendirilmeyecek ise tüm dersleri bilen hocamız var mı?

                3- Tüm ders sorularının cevaplarını değerlendirecek kaç hocanız var?

                4- Eğer ki böyle değerlendirilmeyecekse kimler ve ne şekilde değerlendirecek?

                Dediğimiz gibi eğitim sisteminde ne zaman bir değişikliğe gidilse daha da içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Hükümetin bu sorulara bir an önce cevap bulup, çözümünü halkla paylaşması lazım.

                Gelelim ülkemizin gündemindeki diğer meseleye, demir yorgunluğu adını verdikleri görev değişikliğinin gerçek yüzünü kimse anlamış değil. Bu demir yorgunluğu nasıl bir şey ki 2009 yerel seçimlerinde Niğde belediye başkanı nasıl oluyor da 8 yılda yoruluyor. Peki sormazlar mı insana Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı kaç yıldır bu görevde şimdi mi yorulmuş. Gerçi daha istifa ettiği de duyulmadı.

                Ak Partinin isminde yer alan adalet kelimesinde her zaman tereddüt olmuştur. Haklarında yolsuzluk haberleri çıkan bakan ve milletvekillerinin istifası istendiğinde sandıkla gelen sandıkla gider diyorlardı. Peki görevlerinden istifa ettirilen belediye başkanları için sandıkla geldiler, sandıklarını doldurdular ve gidiyorlar mı?  Tüm Ak Parti belediyeleri hakkıyla görevini yapıyor mu? Yoksa bu görevden istifaların altında bir yolsuzluk mu var, neden bunları çıkıp açık açık halkla paylaşmıyorlar.

                Muhalefetin diktatörlükle yönetiliyor söylemine karşılık ülkemizde demokrasi var diyorlar ancak, bu belediye başkanlarının istifaya zorlanması demokrasi ile bağdaşıyor mu? İstanbul'da yapılan ulaşım hizmetlerinin açılış törenlerinde beraber kurdele kestikleri ve yapılan hizmetlerle çalışıyor dediğimiz İBB Kadir TOPBAŞ'ın istifasını nasıl açıklarsınız. Ben açıklayayım. Dün güzeldi, bugün çirkin.

                Şu ana kadar İstanbul, Düzce ve Niğde belediye başkanlarının istifası gerçekleşti devamının da geleceğini, hatta bazı belediye başkanlarına süre tanındığı söylemleri medyada gümbür gümbür yer alırken bu akla, mantığa, adalete ve demokrasiye girmez uygulamadan nasıl rahatsız olmuyorlar ve her basın konuşmasında fütursuzca bunu dillendiriyorlar.

                Burada halkımıza düşen görev yaklaşmakta olan yerel seçimlerde futbol takımı tutar gibi siyasi partilere oy vermek yerine, hangi adayın dürüstçe halka hizmet edeceğini seçmesidir. Halkın siyasi partiye körü körüne bağlılıkla seçtiği başkanı halkın fikrini sormadan ve kamuoyu araştırması yapmadan ben yaptım oldu prensibiyle görevden istifa ettirilmesi açıklanamaz bir durumdur.

                Ülkemizde gerçekten muhalefet sorunu var ancak, daha önemli bir sorun ise seçmenin koşulsuz şartsız teslim olması, halkın kararının üstünlüğünü idrak edememiş bir halk kitlesine mensubuz. İstifa ettirilen belediye başkanlarını seçildikleri seçimde destekleyen aile çevresinin ve bulunduğu şehrin halkının bu durumda ne kadar önemsiz bir duruma düştüğünü varın siz zihninizde canlandırın.

                Dün güzeldi, bugün çirkin gibi devlet adabına yakışmaz bir tutum gerçekten çok çirkin.

                Öğrencilerimize girecekleri yeni sınav sisteminde, doğru cevapladıkları sorularda haklarının yenmediği ve halkımıza 2019'daki yerel seçimlerde seçtikleri adayların başka güçler tarafından istifaya zorlanmadığı bir gelecek diliyorum. Saygı ve selamlarımla.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı