Advert
Advert
Sağlıkta kalite böyle mi sağlanır?
Aziz Budak

Sağlıkta kalite böyle mi sağlanır?

Reklam

Yıl 2016, Zaman sayacını geri sarıp baktığımızda hastane önünde bekleyen uzun kuyruklar, Yetersiz sağlık personelleri, Yıkılmaya yakın sağlık binaları hepimizin gözlerinin önünde.

2004 yılından itibaren Sağlıkta Dönüşüm ve Kalite adı altında bir proje uygulanmaya koyuldu, buna göre her ailenin bir hekimi olacak, hastane önlerinde uzayıp giden kuyruklar son bulacak, her hastaneye ihtiyacı kadar personel temin edilecek, binalar modernize edilecekti.

Evet bu uygulama adı altında binalar inşa edilmeye, aile sağlığı merkezlerine doktorlar tayin edilmeye başlandı. Fakat iş sağlık personeli alımına gelince, Pdc cetveline göre 425 bin sağlıkçı ihtiyacı olduğu fark edildi. Önceleri yıllık sağlıkçı alımları bu ihtiyacı kapatmaya yönelikti.

Fakat bu ihtiyacın verilen az kadrolar ile kapatılmayacağı anlanınca İnsan sağlığını tehlike atan, hasta gizliliğini ayaklar altına alan bir sisteme sırf ucuz iş gücü sağlamak amacıyla geçiş yapıldı.

Taşeron ve Sertifikalı alım..

Evet yanlış okumadınız, herşeyin taşeronu olur da sağlığın olur mu?

İnsan canı, bu konuda eğitim almamış insanlara emanet edilir mi?

Bu uygulama yüzünden son 5 yıldır onlarca kişi vefat etti, yanlış tanı ve ameliyatlar yüzünden sakat kaldı. Hasta gizliliği ilkesi ayaklar altına alındı. Yeni açılması planlanan ve başlangıçta sadece 7 tane açılacak olan şehir hastanelerine bile taşeron, sertifikalı alımlar ile deneyimsiz personeller alınmaya başlandı. Buna karşın okuyan diplomalı sağlıkçı sayısı her geçen gün arttı. Bugün itibariyle 300 bin atama bekleyen sağlıkçı var iken hala ucuz iş gücü için canımızı, hasta ve mahremiyet bilgilerimizi, işinin ehli olmayan insanlara emanet etmek neden?

Bunca genç görevini yapmaya bu kadar azim ve istekli beklerken yıllık 5-10 bin alım yapıp geri kalan ihtiyacı taşeronlarla doldurmak mı sağlıkta kaliteye ulaşmak demek?

Sağlıkta kalite modern binalar inşa ederek, modern cihazlar ithal ederek ulaşılmaz. İçindeki personelin eğitimi kadardır kalite, içerideki personelin bilgisi kadardır modernizm.

Genç yaşta işsiz bırakılan bu kutsal mesleğin savunucuları yaşadıkları sorunları, hakkı olan meslekleri icraa etmek, hastalarımızın derdine bir nebze olsun çözüm bulabilmek için mesleklerini yapmaya ihtiyaç duyuyorlar. Ve yasal yoldan haklarını savunmak, bu adaletsiz ve meşru olmayan sisteme dur diyebilmek için dernekleşme kararı aldılar.

Atama bekleyen ve Kamu dışı çalışan sağlıkçılar derneği çatısı altında binlerce genç, sağlıkta kalitenin, başarının işinin ehli insanlarca gerçekleştirileceğini savunup, mesleklerini yapabilmek için Sağlık Bakanlığının bu feryadı duyması ve gereğinin yapılmasını bekliyorlar.

Atanamaan sağlıkçılar (ASS-DER) "Atama Bekleyen ve Kamu Dışı Çalışan Sağlıkçılar Derneği" Kurarak haklarını savunmaya başladı.

 

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı