Advert
Advert
Mustafa Kemal Atatürk – Urfa’nın Kurtuluşu ve Bozan İzol
Aşir Kayabaşı

Mustafa Kemal Atatürk – Urfa’nın Kurtuluşu ve Bozan İzol

Reklam

Büyük Selçuklular tarihi zorlamalar ile Orta Asya’dan yönünü Anadolu’ya çevirdiğinde Boz Ulus Türkmenlerinden birçok öncü komutan Rumeli’ne akınlar yaparak burada yurt tuttular. İşte bu komutanlardan Melik Şah, Boz Han’ı Urfa’ya vali tayin etti.

      Bu ad ve unvan tarihi süreç içerisinde halk dilinde ifade de kolaylığı sağlayacak bir şekilde Urfa şivesinde “Bozan” ismine dönüşür. Tıpkı, “İlhan” adının; (İl Han) olduğu gibi İşte bu Bozanlar’ dan biri de Urfa Kurtuluş Savaşı Kahramanlarından Bozan İzol’dur.

      Türklerde “Boz” sıfatı Selçukular’da kullanılan bir unvandır. Fars hâkimi Boz-aba, 16. yy’ da Urfa yöresinde “Boz-abata” ya dönüşür ve günümüzde “Bozova ilçesi olarak isimlendirilir.

      Bozan Ağa’nın da bahadırlığını “han” unvanından aldığını söylemek mümkündür. Zira kurtuluş savaşındaki cengâverliğini, o günleri yaşayarak yakından gören dönemin Urfa Belediye Başkanı Hacı Cemil Hacıkamiloğlu’nun şu ifadelerinden anlamak mümkündür.

      “Çınar gibi bir gövde, mütavazi ve müşekkel, levendane bir endam… Yalçın şahikalar kadar eğilmek bilmeyen fevkalede geniş omuzlar üstünde, daima dimdik duran bir baş… gözler, göklerden renk almış, sehhar olduğu kadar munis ve cazip; Tunç benizli bir dilaver…

     Azim ve irade ile dolu bir ruh… O ruh ki, damarlarında cevalan eden kandan masettiği bahadırlık ve şecaatle beslenmiş… O ruh ki, Türklüğün şeref dolu muhibliği asaletiyle perverde olmuş…

      Bozan ağa Urfa savaşının ilk gününden son gününe kadar, semtten semte, Akça kaleden Cerablus, Suruca şimendifer hattı boyunca koşmuş birçok muvaffakiyetler, fedakârlıklar göstermiştir. Urfa savaşı bittikten sonra evinde rahat edemeyen bu Gazanfer Antep savaşına da yorulmak bilmeyen bir hızla koşarak koç yiğitler gibi çarpışmıştır.

      Bozan Ağada adaşının cesaretini ruhunda taşımış ve onun adeta bir minyatürü mesabesinde olan bir Türk aslanıdır. Onda, Vatan ve namus aşkı sönmez bir volkan gibi ateşlenmiş, Bediüzzaman karakolunu Fransızlardan zapt etmiş, Tilfıturda Ermenilerle Fransızlara karşı bir müdaffa siperi vücuda getirmiş, gün geçtikçe onun milli imanı yorulmak bilmeyen bir azimle şahlanmış şebekede gösterdiği mertlik ve düşman üzerine olan savletini ve iki otomatik üzerine olan saldırışını ve neticede otomotikleri iğtinam ederek gösterdiği fedakârlık büyük kahramanlık ve muvaffakiyettir.

      Urfa savaşında onu tanıyan ve tanımayanların kalplerinde büyük bir sevgi ve saygı duygularını meydana getirmiştir.

      Bozan Ağa Sivereklidir. İzol denilen büyük bir Türk kabilesinin reisi Zülfikar ağanın oğludur. İhtiyar babası da bu savaşta oğlunun yanında gelmek suretiyle vatan ve milletine olan bağlılık derecesine ülvîyetini isbat etmiştir. Urfa savaşından sonra bu kahraman için bestelenen halk türkülerinden birini aşağıya alıyoruz:

 

  Akabe boğazından atlıyamadım

 Cephanem döküldü toplayamadım

Birkaç Fransızı pakliyamadım

Yürü yürü Bozan Beyim yürü

                                                   Hastahane Tılfıdır karşıya karşı

                                                    Kâfir Fransızın bomba atışı

                                                    Milli çetelerin süngü takışı

                                                   Yürü yürü Bozan ağam yürü

                                                   Çetelerin gidiyor önü sıra yürü

 

   Fransızın başında kırmızı fesler

   Atılıyor bombalar gelimiyor sesler

   Hocer’in başına üşüşmüş reisler

 

   Akabe boğazından atlayamadım

  Cephanem döküldü toplayamadım

Beş on Fransız paklayamadım

 

 Şebeke dağları yüce yüce dağlar

 Fransız askeri hüngür hüngür ağlar

Saco oturmuş yarasını bağlar

 

      Şebeke dağından hopladım durdum

       Cephanem döküldü topladım geldim

       Beş on Fransızı pakladım geldim

 

 Yürü yürü Bozan ağa yürü

 Çetelerin yürüyor önü sıra yürü”1

 

       Urfa Kurtuluşu’nda teşkil olunan Kuvayı Miliye içerisinde yer alan kahraman 12’ lerden Bozan İzol’un zimmetinde olan bir silahın teslim edilmemesi sonucu Diyarbakır İstiklal Mahkemesi’nde yargılandığı görülür:

     “Şanlıurfa Kurtuluş savaşında çetenin birisi çok yoksul olduğundan Kuvayı Milliye’nin kendisine vermiş olduğu tüfeği beş altına satmıştı. Bunun üzerine Ali Saip Bey bunu Divanı Harbe verelim. Bu tüfeği nasıl satar.

      Bundan ötürü Büyük Hacı Mustafa:

    - Her tüfeği satanı Şanlıurfa’da Divanı Harbe verirsek arkamızdan gelen çete kalmaz.

      Deyip, beş altında çeteye verip tüfeğini geri al der ve aldırır. Bu olaydan dolayı Ali Saip Ursavaş ile Büyük Hacı Mustafa arasında münakaşa kızışır.

      Bozan İzol da Atatürk’ün birliklerinde birçok cephede asker olarak çarpışmalara katıldığından dolayı İstiklâl Mahkemesi’nde tutuklandığı sıralar.

      Bizzat kendisi Mustafa Kemal’e telgraf çekmiş, Mustafa Kemal’in emriyle onu da serbest bırakırlar köyüne döner. Bozan İzol Diyarbakır İstiklâl Mahkemesine yargılanmaya çağrıldığı için bu olayın orada tanığı olmuş Ahmet Necati Mutlu’ya ve çoklarına anlatmıştır.

      Bozan İzol bu gibi Şanlıurfa Kurtuluş Savaşı olaylarını anlatırken ağlardı.”2.

         Urfa işgal altında iken silahları olmadığını belirten Urfa Kuvay-ı Milliye teşkilatı, Mustafa Kemal Atatürk’ten silah talep edince, Diyarbakır’daki 13. Kolordu’dan bir kısım silahların Urfa’ya gönderilmesi istenir, Ancak:

        “Kolordunun buradan gönderdiği silahlar nereye gidiyor? Bunlar milletindir, gönderilmesine engel olalım”3. Diyerek, Urfa’nın işgal altında olmasına aldırmayan Diyarbakır Kürt Kulübü buna karşı çıkar.

     “Urfa’da 14 yaşındaki Bozan, Fransızlar kaçarken Kuvay-i Milliye önünde harbe katıldı. Bu yavrunun kahramanlığını gören halkı Bozan için türkü bile yaktı:

   “Şebeke dağından indim dereye

   Atılıyor bombalar, bilmen nereye 

   Türk çeteleri dönmez geriye

   Be yürü! Yürü Bozan yavrum yürü!

   Vursun kırsın Fransızları, aslanım yürü!”4

      Bu türkü içeriğinden de anlaşılacağı üzere Bozan İzol duygusal bir kişilik yapısına sahip olduğu gibi aynı zamanda cesaretli bir yiğit, savaştan yüzünü çevirmeyen cesur bir savaşçı ve aynı zamanda sezgisel yeteneği de olan bir kahramandır.

     O şehrin her cephesine koştuğu gibi Bediüzzaman Karakolu’nu ele geçirmek için İzoli Aşireti Reisi Bozan Bey bu olayı şöyle anlatmıştır.*

     “Karakolun içinde düşman olup olmadığını yanımdakilerle tartıştım. Ben olmadığı kanaatinde idim. Yanıma bir çocuk alarak keşfe gittim. Çocuğa yoklattırmak istediysem de gidemedi. Bunun üzerine ihtiyatla kendim yaklaştım. İçeride bir ateş var ama kimseler yoktu. Haber vermek için çocuğu oraya bırakarak, bir adamla bizimkilere haber yolladım. Şöyle 40-50 kişi gelsin diye tembih ettim. Biraz sonra İzollar 50 kişi bir telefonla geldiler.

      Telefonu çalıştıramadılar, nihayet oraya ikmal yaptık, gerekli su, yiyecek, cephane ve siperler hazırlandı. Siper olarak çuvallara doldurduğumuz kumlar işe yaradı. Dört gün dört gece orada bekledik.

      Saflı Arusoğlu Bekir Ağa bizi değiştirmeye geldi. Dışarı çıkmamalarını öğütleyerek bütün işlerini içeride görmelerini hatırlattım. Yüz çuval götürerek, bunları kum doldurdum, tahkimat yaptık korkmayın, dedim.”5

      Bozan İzol Urfa Kurtuluş Savaşı’nın her cephesinde görev alarak yiğitliğini gösterdiği gibi, maiyetinde savaşa katılıp da İstiklal Madalyası talebinde bilgisine başvurulan güvenilir bir kişilik yapısına sahip olduğu da görülmektedir.

       Yazarı’nın ön sözüyle, “Cumhuriyet Halk Fırkası Urfa Heyet-i İdaresi Mukarrerat Defteri”:

      “Bu defterin sanıyorum ki, Türkiye’de bir örneği daha bulunmamaktadır. Cumhuriyet Halk Fırkası Urfa Yönetim Kurulunun 1924-1926 yıllarına ilişkin bu karar defteri, o dönemde İstiklal Madalyası almak için yapılan başvurulardan, Urfa’nın düşman işgalinden kurtuluşu ile ilgili kişiler ve olaylar hakkında hiç bilinmeyen değerli bilgiler vermektedir.

      Bu defter kayıtlarına bakıldığında bilgisine başvurulan kişi olarak Bozan İzol’un öne çıktığı görülmektedir.

      3 Eylül 340/6

      Pötürge kazasının aluçlu karyesinden Hasan Ağa oğlu Ömer ve Mehmet’in istidasına derkenardır.

      Mumaileyhümanın Urfa’daki Fransız harbine iştirak eylediği İzollu aşiret reisi Bozan Bey’in bala-yı derkenarından anlaşılmakla tabur bölük kumandanlığına havalesi karargir oldu.

      2 Teşrrînîsâni 340/18

      Malatya’nın İzollu nahiyesine mülhak Mistekin karyesinden olup Polo karyesinde mukim Hüseyin oğlu Paşo’nun İzollu Bozan Ağa çetesiyle Urfa Fransız harbine iştirak eylediği ve Kuvayı Milliyeye hizmeti sebkat ettiği Bozan Ağadan yapılan tahkikattan anlaşılmakla ol veçhile evrakına derkenarla iadesine karar verildi.

     11 Kânun-ı Sâni 1341/70

     Jandarma Bölük Kumandanlığına

     Ağcamescit karyesinden Mehmet, Şeyho ve Eyyüp benanı Müslüm’ün İzollu reisi Bozan Bey’in maiyetinde olarak Urfa Fransız muharebesine iştirak ederek Şakaloz ve Bediüzzaman cephelerinde bilahare Ayntab’a giderek Kuvayı Milliyeye iştirakle hizmetleri sebkat ettiğine karar verildi.

     3 Teşrînîsâni 1341/136

     Müstedi Mehmet oğlu İbrahim’in Urfa’nın kurtuluş mücadelesinin bütün safahatında Kuva-i Milliye erkânından İzollu Bozan Bey’in maiyetinde cephelerde vücudundan istiğna hasıl oluncaya kadar bilfiil çalıştığı ve Suruç’un 6 Mayıs 1336 tarihinde sukutu üzerine Birdrej mevkiinde yine mumaileyh Bozan Bey’in maiyetinde bizzat harbe iştirak ettiği ve bu

suretle hidemat-ı vataniyesi sebkeylediği yapılan tahkikatle anlaşıldığından keyfiyetin olvechile merci-i aidine tebliğine karar verildi.”6

      Yukarıdaki belgelerden anlaşıldığı üzere Urfa Kurtuluş Savaşı’na Malatya Aluçlu karyesi İzol aşiretinden katılanlar da Bozan İzol’un grubu içinde katılmışlardır.

      Bozan İzol’un vefâkarlığını, Atatürk’e yazdığı mektup sonrası cezaevinden tahliye olmasının ardından, dünyaya gelen oğlunun adını Mustafa Kemal koyması ile gösterdiği görülür.     

         Bu duygu, düşünce ve inançla başlatılan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın o acılı günlerin hatırasını ulusça duyumsayarak, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün nusreti ile Güney Cephesi Urfa’da İngilizler’in şehri işgalinde teslimiyetçi politika izlemeyen Mutasarrıf Şehit Nusret, Binbaşı Ali Rıza, Mutasarrıf Ali Rıza, Ali Saip Ursavaş ve Urfa Kahramanları’ndan 12’ ler ve burada adını anamadığımız hayatta olmayan şehit ve gazilerin, 11 Nisan 1920 Urfa’nın Kurtuluş Bayramı’nın 98. Yıldönümünde ruhları şad olsun der,

        Saygılar sunarım.

* Türklerde “Boz” sıfatı Selçukular’da kullanılan bir unvandır. Fars hâkimi Boz-aba, 16. yy’da Urfa yöresinde “Boz-abata”ya dönüşür ve günümüzde “Bozova ilçesi olarak isimlendirilir.

1- M. Cemil Hacıkamiloğlu, Şanlıurfa’nın Kurtuluşu ve Gap Projesi” ,Güneydoğu Gazete-Radyo-TV Ofset Tesisleri A.Ş., Yayınları, Şanlırfa, Tarihsiz, s.55-56 

2- Selim Ak, “Şanlıurfa” ,Bayrak Yayımcılık-Matbaacılık Kol. Şti., İstanbul, 1988, s.271-272; *Bozan İzol’a yapılan vefakârlık sonucu, Sayın Bozan İzol dünyaya gelen erkek çocuğunun adını: “Mustafa Kemal” kor.

3- Şevket Beysanoğlu, Anıtları ve Kitabeleri İle Diyarbakır Tarihi” ,Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Yayınları, Ankara,  1996, s.819

4- Zeliha Tunalı, “18 Mart Çanakkale Zaferi” ,Çukurova’dan Dünyaya Kuvayi Milliye” ,Aylık Dergi, Sayı:102,  Yıl 20, Adana, 2017, s.5

5- Doç. Dr. İsmail Özçelik, “Milli Mücadele’de Güney Cephesi Urfa (30 Ekim 1918-11 Temmuz 1920)” Kültür Bakanlığı Yayınları:1418, Ankara, 1992, s.229-230

6- Müslüm Akalın, “Cumhuriyet Halk Fırkası Urfa Heyet-i İdaresi Mukarrerat Defteri” ,Şurkav Yayınları: 20, Plaka Matbaacılık Tic. Ve san. A.Ş., Ankara, 1999, s.7-11-28-52

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı