Advert
23 Nisan 1920 Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Aşir Kayabaşı

23 Nisan 1920 Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Reklam

Her 23 Nisan’da, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarla ilgili evrensel düşüncesi hatırlanınca, düşünce ufkumuz genişler, içimizdeki fırtına diner, biz susarız, adeta O konuşur. Mustafa Kemal Paşa’nın Ulusal Kurtuluş Savaşı’na çocuk yaşta askere giden Vefa Lisesi öğrencilerine mi? Tokatlı 15’lilere mi? Yoksa Dünya çocuklarına mı? Armağan ettiği “23 Nisan Çocuk Bayramı”nı, acaba Avrupa’dan önce biz nasıl düşündük, nasıl idrak ettik.

      Bu nedenle çoğunun anlayamadığı, kavrayamadığı hatta inanamadığı Atatürk misyonu karşısında ister istemez bizim susmamız, kimsesizlerin kimsesi Atatürk’ün konuşması gerektiğini düşünürüz. Bugün 23 Nisan hakikaten neşe doluyor insan, bugün Atası’ndan çocuklara armağan Çocuk Bayramı:

  “Kaynaklarda, Himaye-i Etfal Cemiyetinin 1908 yılında Kırklareli’nde yerel düzeyde kurulduğu, 11 Ağustos 1917 (1333)’ de İstanbul’da kurulduğu, kuruluşu sonrasında padişah tarafından kamuya yararlı cemiyet olarak kabul edildiği yer almaktadır. İstanbul’un en önemli çalışmalarının başında Firuzağa’daki Çocuk Misafirhanesi ve Kalender Ziraat Yurdu gelmektedir. Her iki çalışmada korunmaya muhtaç çocukların eğitiminin yanı sıra mesleki rehabilitasyonuna önem verilmiştir.

     Kurtuluş savaşında babası cephede, annesi cephe gerisinde şehit düşen yavruları himaye etmek amacıyla 10 arkadaşın verdiği ikişer liradan toplam 20 lira ile Ankara’da Hâkimiyet-i Milli’ye (Ulus) matbaasında kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti Ankara’da ilk kurumsal çalışmasını başlatmıştır.

    Himaye-i Etfal Cemiyetinin karar defterinde kuruluşun amacını; “Cemiyet evvela şehit çocukları ile saniyen harp malûllerinin ve harp felaketzâdelerinin çocukları iştigal eder.” Olarak belirtilmektedir. Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın telgrafı ile başlatılan yuva çalışmaları daha ileri ki yıllarda çeşitlenerek sürmüştür. Doğumevi, ana kucakları, diş muayeneleri, aşevleri, talebe sofraları, kütüphaneler, sinemaları, süt damlası, sıhhi banyolar, kreşler, yüzme havuzu, çocuk bahçeleri, bakıcı mektebi, müzeler cemiyeti ilk aklımıza gelen çalışmalarını oluşturmaktadır.

       Cemiyetin yayınlarında 1923 yılında yiyecek yardımı, 1924 yılında paralı ve parasız süt dağıtımı, 1925 yılından itibaren yiyecek yardımı, doğum yardımı, okul malzemeleri dağıtımı, 1926 yılında da bu hizmetleri sürdürdüğü, 1927 yılında kurum banyoları açıldığı, 1928 yılından itibaren çocuk bahçeleri kurulmaya başlandığı yer almaktadır.

    Atatürk ve Himaye-i Etfal Cemiyeti: cemiyet, devlet büyüklerinin desteğini alma konusunda özel çaba sarf etmiştir. Atatürk “Memleketin çocuklarını korumayı üzerine alan Çocuk Esirgeme Kurumu’na vatandaş yardıma mecburdur.” Sözleriyle vatandaşların desteğini istemiş, kendisi de cemiyete desteğini yazılı olarak belirtmiştir.

 

        Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Baş Kitabeti Evrak ve Tahrirat Kalemi Adet 1143

        Ankara- 1.8.337

        Ankara’da Himaye-i Etfal Cemiyeti Muhteremesi Riyasetine,

        .

    11 Temmuz 37 Tarih ve bir numaralı tezkereyi aliyelerinde talep buyrulduğu veçhile Himaye-i Etfal Cemiyeti Muhteremesinin himayesini kemali iftiharla kabul ettim. Cemiyetin kıymetkâr ve feyizkâr mesaisinde muvaffak olmasını temenni eylerim efendim.

 

                                                                                         Türkiye Büyük millet Meclisi Reisi

                                                                                                        Mustafa Kemal

 

     Bir diğer örnekte Atatürk’ün Himaye-i Etfal’e verdiği önemi açıkça görülmektedir. Bolu ilinde yapılan sünnet töreni daveti ve kendisinin buna cevap olarak yazdığı telgraf metni şu şekilde resmi belgelere yansımıştır.

 

      “10 Eylül 1921 “B.M.M. Reisi “Başkumandanlık Cânib-i Âlisine,

      “Bugün Bolu Himaye-i Etfal Cemiyeti tarafından vatan ve memleket yolunda hayatlarını fedâ eden şehitlerin bıraktıkları evlatlarımızla cephede bulunan sevgili askerlerimizin yavrularından 186 çocuğun Memleket Hastahanesi’nde sünnetleri yapılmıştır.

    Bu münasebetle memleket donatılmış, mızıka ve davullarla, çocuklar arabalarla gezdirilmiş ve hepsine de bir kat elbise ve ayakkabıları ve muhtelif hediyeler verilerek, gerekli bakımları ve dinlenmeleri sağlanmıştır.

      Arz ederim.

 Bolu Mutasarrıfı Fahri”(Fahrettin)                                                                         

Mustafa Kemal Paşa B.M.M. Reisi ve Başkumandan                                                                                                   

İmzası ile şu karşılığı vermiştir.

Bolu Mutasarrıflığına, “10 Eylül 1921 tarihli fotoğrafa cevap.

     “Bolu Himaye-i Etfal Cemiyeti tarafından şehitler ve mücahitler çocuklarından 186 kişinin sünnetlerinin yapılması ve kendilerine elbise ve hediyeler verilmesi, övünülecek şeylerdir. Teşekkür ederim. Bu gibi şeylerin devamı gereklidir. İlgililere bildirilmesini rica ederim.”

     Atatürk çocuklarına bayram armağan etmiş bir liderdir. Himaye-i Etfal Cemiyeti kanalıyla düzenlenen “Çocuk Baloları”, “Çocuk Haftası” kutlamalarına kendisi de katılmakla kalmamış, devlet büyüklerini de bu törenlere davet etmiştir. Hafta boyunca şefkat pulları, kartpostallar, rozetler dağıtılarak gelirler elde edilmiş, çocuklar Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakanı ziyaret etmişlerdir.

      Böylece 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamaları ülke düzeyinde geleneksel hale gelmiştir.

     Himaye-i Etfal Cemiyeti, kuruluşu sırasında güçlü ve sistematik bir yapı kurarak, değişik faaliyetlerle gelirler elde etmiştir. Her iki yılda yapılan genel kurullarda gelir tabloları üyelere sunularak bilgilendirilmişlerdir.

     Cemiyet Ankara Samanpazarı’nda genel merkezinin de yer aldığı “Çocuk Sarayı” özellikle yurt dışından toplanan gelirlerle açılmış, burada konferans salonu, muayenehaneler, sıhhi banyolar ve çocuk bahçeleri yer almıştır.

     Dönemin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından birisi olan Himaye-i Etfal Cemiyetinin ismi Atatürk tarafından 1935 yılında dilde yenileşme sürecinde “Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu”na çevrilmiştir.”1

    Osmanlı’nın son dönemlerinde Urfa’da görevlendirilen misyonerlerden sadece biri Urfa Ermeni Yetimhanesi Müdiresi Mary Caroline Holmes’2. dir.

     Atatürk savaşta çocuklara dokundurtmadığı gibi Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasında da Urfa’daki 200 Ermeni Yetim Çocuğun Tehcir Yasası gereğince burunları kanamadan Suriye’ye gönderilmesini sağlamıştır.

     Bu gerçeği, Urfalı Ermeni Dr. Agop Beşliyan, Amerika Birleşik Devletleri Petesburg şehrinden Ali Saip Ursavaş’a yazdığı mektupta şöyle dile getirmiştir:

    “Ölmeden şu hakikatleri size bildirdiğimden dolayı teselli bulacağım, hiç olmazsa Türk tarihi gerçeği yazsın. Görüyorsunuz ki kesinlikle çekinmeden olayı olduğu gibi yazıyorum.

     Urfa’daki ikiyüz Ermeni yetiminin salimen Halep’e sevkine müsaade ettiğinizden dolayı zat-ı âlilerine şükran borçluyum.”3

     Türkiye Cumhuriyeti işte böyle “yurtta sulh, cihanda sulh” düşüncesiyle kuruldu. Mustafa Kemal Paşa 23 Nisan 1920 Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocuklara armağan etti.

      Bu kadri bilerek 23 Nisan 2019 Yılı Çocuk Bayramı’nız kutlu, anneleriniz de mutlu olsun çocuklar.

*****

ankara escort

1- Turgay Çavuşoğlu, “Sosyal Hizmetlerin Asırlık Çınarı; Himaye-i Etfal Cemiyeti” ,Sosyatri İki Aylık Dosya Dergi, Nisan-Mayıs 2017, Sayı:1, s.12-13

2- Mary Caroline Holmes, “Urfa’da Ermeni Yetimhanesi 1919-1921” ,Yaba Yayınları.131, İstanbul, 2005, s.23

3- Ali  Sâib Ursavaş, “Çukurova Faciaları ve Urfa’nın Kurtuluşu” ,Nurettin Uycan Cilt ve Basım Sanayi A.Ş., İstanbul, 1988, s.214

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı