Advert
Advert
Atatürk, Ali Kemal ve Urfa’nın İşgali
Aşir Kayabaşı

Atatürk, Ali Kemal ve Urfa’nın İşgali

Reklam

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Hicaz coğrafyası’nda Ajan Lavrens, Anadolu coğrafyası Doğu ve Güneydoğu’da ise İngiliz Ajan Novel kol gezmektedir. Üstelik bu Novel, İstanbul Hükumeti, Damat Ferit Paşa ve Divan-ı Harp Başkanı Nemrut Kürt Mustafa Paşa ile Urfa Mutasarrıfı Şehit Nusret’i idam ettirme planları yapıyorlardı.

       İngiliz Muhipleri Cemiyeti adı altında: “İstanbul’da, muhtelif maksatlarla hafi ve aleni olmak üzere de, birtakım fırka veya cemiyet unvanı altında teşekküller vardı.

      Bu cemiyete intisab edenlerin başında Osmanlı padişahı ve Halife-i ruy i zemin unvanını taşıyan Vahdettin, Damat Ferit Paşa, Dahiliye Nezaretini işgal eden Ali Kemal, Adil ve Mehmet Ali Beyler ve Sait Molla bulunuyordu.

       Dahiliye Nazırı Ali Kemal Beyin tamimen verdiği emrin tarihi olan 23 Haziran günü, Sıvasta, Ali Galip Bey namında bir zat, on kadar refakatıyla hazır bulunuyormuş. Bu zat İstanbul’dan, Memuretilaziz valisi olarak görevlendirilmiş Erkanı Harp Miralayı Ali Galip’tir.

       Dahiliye Nezaretinin, aleyhimdeki emri gelir gelmez, faaliyet başlamış.  Sıvas sokaklarında “benim; hain, âsi, muzır bir adam olduğuma dair” duvarlara yaftalar yapıştırılmış.” 

      Mustafa Kemal hakkında idam fetva ve fermanı bir tarafa, Atatürk’e bilfiil suikast ile görevli Ali Galip, halkı kışkırtmak ve Sivas Kongresini basarak Atatürk’ü öldürtmek üzere görevi başındadır.

    “Eşhası merkume 10 Eylül günü alessabah kaçtıkları halde Cemal Bey, bu malumatı, ancak, İlyas Bey müfrezesinin muvasalatından ve İlyas bey’in raporundan sonra bildiriyor. Cemal Bey firarilerin, İlyas Bey müfrezesinin Elazizden hareketlerini haber aldıklarını söylüyor. Halbuki telgrafhane Cemal Beyin tahtı tarassudunda idi.

    Sonra firarilerin Ekrat toplayıp Malatya’yı basacaklarının mervi olduğunu da ilave ediyor. Bu noktalar, süvari alay kumandanı hakkında şüphe ve tereddüdü celbetmekten hali değildir.

     Bilahare alınan malumattan anlaşıldı ki, Ali Galip ve rüfakası 9 Eylül akşamı haberdar edilmiştir. Ali Galip geceyi uykusuz hükumet dairesinde geçirmiştir. 10 Eylülde maiyetlerinde birkaç jandarma ve müsellah Kürt olduğu halde, hükumet dairesinde toplanıyorlar, sandık emininin odasına giriyorlar, sandığı açıyorlar, beraber almak üzere altı bin lira sayıp bir kenara koyuyorlar ve sandığa vaz’etmek üzere de şu senedi yazıyorlar:

    “Mustafa Kemal Paşa ve avenesinin tenkili mesarifine karşılık olmak üzere ol baptaki emrine tevfikan altı bin lira alınmıştır.” 10 Eylül 1919: Halil Rami, Ali Galip

    Anadolu’da birçok yörede aşiret veya şeyh isyanlarını kışkırtmalar ile kandırılmış birçok işbirlikçi de faaliyettedir. Burada konuyu anlaşılır kılmak için, başlatılan bu hareketin sadece Urfa ayağına değinmek istiyoruz.

   “Efendiler, her tarafı faaliyet ve teşkilatı milliyeye sevk ve imaleye çalışırken hükumeti merkeziyenin emeline hadim bazı rüesayı memurinini mülkiye tarafından gûye manevi tahdidatı mutazamın telgraflar alıyorduk.

       Meselâ Urfa Mutasarrıfı Ali Rıza namında biri tarafından harekatımızın Düveli İtilafiyeye taaruz telakki olduğunu ve bu yüzden umum Osmanlı kıtasının Düveli İtilafiyece işgali altına alınarak Türk Hükumetine hitam verileceği, temas neticesinde  aldığı malumata atfen bildiriyor ve kabine ile itilaf teklif olunuyordu. Bu telgrafın Mutasarrıfa ecnebiler tarafından dikte ettirildiğine şüphe yoktu. Buna, bittabi icabı gibi cevap verildi.”1

     “Bu arada İngilizlere sığınmak için, birbiri ardından Bedirhanilerden Malatya Mutasarrıfı Halil Rami ile Elazığ eski valisi Ali Galip Urfa’ya geldiler.* Ali Galip, misafir olduğu İttihat ve Terakki mensuplarından Şeyh Müslüm Efendi’nin evindeki sohbet esnasında ev sahibinin kendi düşüncelerine katılmadığını görünce sustu.

       Şeyh Müslüm Efendi, ertesi gün Ali Galip Bey tarafından İngiliz kumandanına, İngiliz siyaseti aleyhinde olduğundan bahisle şikayet edilerek, tutuklanıp Halep’e gönderildi.”2

 

        Tel: Gayet aceledir                                                                                               Sıvas

        Malatya On Beşinci Alay Kumandanlığına

 

    1. Kim olursa olsun vesikasız bir ecnebi zâbitinin memaliki Osmaniye dahilinde işi yoktur. Kendisine kemali nezaketle fakat askerce kati bir surette keyfiyeti iblağ ve geldiği yere hemen dönmesini ihtar ediniz. Memleketten çıkıncaya kadar da eşraf ve memurin ile hiçbir siyasi temasa gelmemesi için yanına muktedir, müdrik bir zabit terfik ediniz.

     2. Firari valinin hıyaneti vataniye ile müttehem olduğunu, ele geçince derdest ile kanunun pençei adaletine teslim edileceğini, bu bapta başka türlü bir şey yapmak imkânı olmadığını ayrıca izah edersiniz efendim.”

      Efendiler, alınan tedabir ve tertibat ve bilhassa gösterilen asabiyet ve şiddet sayesinde, Ali Galip ve Halil Beylerin iğfale çalıştıkları aşair dağılmış, naümit kalan Ali Galip evvalâ Urfa’ya ve oradan Halebe firar etmiştir.”3

     “İngilizler için 6. Ordu bölgesinde daha rahat hareket edebilmenin çaresi 6. Ordu’yu ve onunla birlikte ordu komutanını ortadan kaldırmaktı. İngiltere’nin Suriye Komutanı Mareşal Allenby bu amaçla İstanbul’a giderek, Osmanlı Hükumeti üzerinde baskı yapmaya başladı. Şubatın sekizinci günü İstanbul’a varan Allenby, İngilizler tarafından büyük bir zafer nümayişiyle karşılanmıştır. Allenby hükumet üzerinde uyguladığı çeşitli baskılar sonucunda, aşağıdaki isteklerini Osmanlı devletine kabul ettirmeyi başarmıştır*

  1. Altıncı Ordu Komutanı Ali İhsan Paşa’nın görevine son verilecektir.
  2. Altıncı Ordu, bütün silahlarını teslim edecektir.
  3. Emir verildiğinde ahalinin elinde bulunan silahlar toplanacaktır… v.d

    Urfa Kalesi’ne çıkarak şehrin savunması için planlar yapan 6. Ordu Komutanı, Ali İhsan Paşa’nın görevi böylece sona erdirildiğinden özel bir trenle İstanbul’a götürülen Ali İhsan Paşa, Haydarpaşa’ya varıldığında İngilizlerce tutuklanarak, Malta Adası’na gönderilmiştir.*

       Urfa’da işgal işleminin tamamlanmasından kısa bir süre sonra, “Mutasarrıf Nusret Bey*, Dahiliye Nezareti’nin emri ile “Tehcir” le ilgisi olduğu gerekçesiyle İstanbul’a çağrılmış, Nusret Bey, emrin tebliğinden birkaç gün sonra, bir polis ve jandarma eşliğinde Urfa’dan ayrılıp İstanbul’a götürülür.*”

       Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey, “Tehcir” işleminden dolayı Nemrut Mustafa Paşa Divan-ı Harbinde yargılanmış, düzmece tanıklarla önce on beş yıl kürek cezasına çarptırılmışsa da, bu kararı veren yargıçlardan biri değiştirilmek suretiyle karar ölüm cezası olarak yazdırılmış ve idam edilmiştir.*”4

  Osmanlı saray yönetimine ve kurumlarına böylece hâkim bu çevreler “çevir kaz yanmasın padişah uyanmasın” sloganı ile padişahı uyutarak kuyusunu kazıyor, İstanbul işgal edilince de iş işten geçmiş,  halife İngiliz makamına başvurarak, yurt dışına gidiyordu:

      Müslümanların halifesi imzasıyla Vahdettin işgal güçlerine sığınmak istediğini bildiren mektubu sanırım her şeyi özetlemeye yetiyor: 

                                                                                                      Mabeyin-i Hümyun-u Mülukane

                                                                                                                 Serkuranlık Dairesi

       Dersaadet İşgal Orduları Başkumandanı

       General Harington Cenaplarına,

     İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere Devlet-i Fehimhanesine iltica ve bir an evvel mahall-i ahare naklimi talep ederim efendim.  16 Teşrinisani 1922.

                                                                                                                      Halife-i Müslimin

                                                                                                                      Mehmed Vahidettin

 

    Evet... Bu tarihi belgelerdeki konuşmalar son derece önemlidir ve tarihin bizi ilgilendiren bölümüne ışık tutmaktadır...”5. 

      İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını ele geçirmek için savaş kararı aldıran İngiliz Başbakanı Loyd George sonuçta:

     “Asırlar pek nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakınız ki, O dâhiyi asrımızda Türk Milleti yetiştirdi. Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelir diyerek kürsüden inip istifasını verir.”6. 

       Ünlü Siyasetçileri Churchill ise Lozan Konferansı’na katılan; “İnönü’nün kafasında yedi tilki dolaşsa birinin kuyruğu, diğerine değmez!” diyerek, pes eder.

*****

1- Kemal Atatürk, “Nutuk 1919-1920” , Milli Eğitim Basımevi, Cilt: 1, İstanbul, 1973, s.6-36-38-39-124; (Ves.108)

2- Müslüm Akalın, “Milli Mücadele’de Urfa Anılar - Belgeler” ,Şanlıurfa Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Yayınları, Şanlıurfa, 2017, s.20

3- Kemal Atatürk, “Nutuk 1919-1920” , Milli Eğitim Basımevi, Cilt: 1, İstanbul, 1973, s.136-172

4- Doç. Dr. İsmail Özçelik, “Milli Mücadele’de Güney Cephesi Urfa” Kültür Bakanlığı Yayınları:1418, Ankara, 1992,  s.49-50-58; ATASE, Kl.47. D.1336/13-6. F.47-2; SABİS, A.g.e., s.20 v.d; Süreyya Sami Berkem, Unutulmuş Günler, 1960, s.60.

5- Ergun Candan, “Gizli Yönleriyle Atatürk” ,Sınır Ötesi Yayınları, İstanbul, 2014, s.99-100-101

6- Adnan Nur Baykal, “Mustafa Kemal Atatürk’ün liderlik Sırları” ,Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1999, s.2-5

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı