Advert
Advert
  “Aynalar süt mavisi”
Aşir Kayabaşı

“Aynalar süt mavisi”

Reklam

Ünlü Şairlerimizden Bedri Rahmi Eyuboğlu

           “Şairim

            Zifiri karanlıkta da gelse

            Şiirin hasını ayak seslerinden tanırım

            Nerede Bir Türkü Dinlesem

            Kendi Şairliğimden Utanırım”

      Diyerek tevazu göstermekle Türk Halk Müziği’nin günlük yaşantımızdaki yeri ve önemi ile duygu ve düşüncelerimiz üzerindeki etkisini böyle vurguluyor. Gerçekten de Türküler Anadolu insanının gönlü, gözü, ağzı, dili, elemi, hüznü, gurbet acısının ilacı, haksızlık ve zulme karşı durmanın da bir haykırışıdır. Edebiyat tarihimizde bunun binlerce örneği vardır.   

      Buna mukabil deyim yerinde ise türküler aynı zamanda ruhsal sıkıntısı olanların dışa vurma deşarj aracı ve ruh sağlığının da koruyucu ve kanalize edici fonksiyonu ile bir Ruh Sağlığı Sağaltım Yöntemi, bir başka deyişle Müziko-terapi’ dir.

      Halk kültürümüzdeki bu öneminden dolayıdır ki, bunu gören ve duyumsayan Urfalı şairimiz Şükrü Algın da aynayı gönlüne tutarak mütavazi deyimi ile Türkülerin duygu ve düşüncemizdeki yerini ve önemini “Aynalar Süt Mavisi” çarpıcı ifadesiyle ile dile getirmektedir ki, bu öyle bir ifade ki, tıpkı Tasavvuf Şairimiz Yunus Emre’nin;

                               “Adımız miskindir bizim  -  Düşmanımız kindir bizim   

                                 Biz kimseye Kin tutmayız - Cümle alem birdir bizim”

 Deyişindeki miskinlik, alçak gönüllülüğünü, şairimiz de utanma sözcüğü ile tevazusunu dile getirmekle, kendini turab görme, gönül erdeminin zenginliğinin bu insanlardaki bir dışa vurumu olarak ortaya çıkmaktadır.

       İşte bu şekildeki bir duyumsama ile gönlünü ayna gibi ortaya koyan şairimizin son aylarda “Aynalar Süt Mavisi” adlı yeni şiir kitabını, bir diğer şairimiz M. Hulusi Öcal ağabeyimiz kendi köşesinde kaleme alarak kamuoyu’na tanıttı, bizde böylece bundan haberdar olabildik. Bu konuda bizim ilave edeceğimiz fazla bir şey yoktur.

       Fakat yinede bizimde şairinden hatıra olan bu eseri elde etmemizle birlikte, içeriğine bir göz gezdirdiğimizde, Ozanımızın gönlünden süzülerek dizeleştirilmiş sözleri, bizi bizden aldı götürdü adeta. Zira bu dizelerde “Sütbeyaz Üzerindeki Ayna Mavisi” ni sezinlemek ve mısraların lale misali, sevgiyi beyaz yapraklara nakşettiğini duyumsamamak elde değildir.

       Çünkü bu dizeler sütbeyaz yaprakların üzerinde gönülden süzülerek gelen, sevgi ve özlemin aynalara süt mavisi olarak yansımış olduğunu gördük, Bunda da şairin kendi deyimi ile yaşama sevinci, estetik güzeli arama duygusu, güzeli ve doğruyu arama isteğinin, güzel görüp, güzel hissederek, gönül zenginliği ile bezenmiş ruh sağlığımızı korumamıza da ihtiyacımız var sanırım.

        İşte bu ihtiyaçlar için “Aynalar Süt Mavisi” içerisindeki dizelerdeki sütten, isteyen yoğurt yapsın, dileyen yağ çıkarsın, peynir yapsın, dileyende kaymağını yesin demeye getiren şairin, bir dizesindeki gibi “bütün bunları bana sorma” kendin yakalayıp duyumsadığın ölçüde “Şarkılara Sor Bana Sorma” sözüne kulak vererek,

          Gelin Bizde Süt Beyaz Aynalara Şöyle Soralım?

 

                           Sevgiyi ben sana nasıl anlatsam -  Sütbeyaz yaprakta lale sayılır

                           Bir yol vardır gönülden gönüle  -   İstendiği zaman orda olunur.

                                                                                                                    Aşir KAYABAŞI

* Bu yazı yıllar önce, Urfalı Şair Şükrü Algın hayatta iken, “Aynalar Süt Mavisi” şiirine istinaden yazılmıştır. Vefatı münasebetiyle yinelenmiştir.

   Ruhu Şad olsun

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı