Advert
Advert
Mustafa Kemal Atatürk ve Urfa
Aşir Kayabaşı

Mustafa Kemal Atatürk ve Urfa

Reklam

Mondoros Mütârekenâmesi 2 Kasım 1918 tarihinde Urfa Mutasarrıflığına tebliğ edildi. (7 Mart 1919-30 Ekim 1919) tarihleri arasında Urfa önce İngilizler, 30 Ekim 1919 Tarihinde ise Fransızlar tarafından işgal edildi. 

   “Ermeni mahallesinde görülen her Türk, Ermeni keskin nişancılar için hedef haline geliyordu. Müslüman imamlar ezan okumak için minarelere çıkamadı, zira minarenin tepesinde görüldükleri an kurşunlara hedef oluyorlardı.”1

     Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Güney Cephesi Urfa’da gelişen bu olayları sezinleyen “Mustafa Kemal bu gibi belirtilerden, Klikya’da Fransızlara karşı harekete geçmek zamanı geldiği sonucunu çıkardı; ’yüzyıllardan beri Fransa ’ya karşı beslediğimiz dostluğa dayanarak’ Urfa, Maraş ve Antep’in Mütareke’ye aykırı olarak işgalini Heyeti Temsiliye adına protesto etti ve halkı, bu işgale karşı koymaya çağırdı. Yapılacak çok iş vardı. Yunus Nadi sahneyi şöyle anlatıyor:

   ‘Mustafa Kemal sabah kalkınca kâtibi Hayati’yi çağırdı: “Gel oğlum, ne varmış şu dosyalarda? Oku bakalım.”

      Fransızlara karşı çarpışmaların sürüp gittiği Antep’ten bir rapor gelmiştir. “Yeni bir şey var mı? “Amerikan mektebindeki Fransızlar püskürtülmüşler, fakat düşman karşı hücuma geçerek şehre ateş açmış, zarar varmış.” Mustafa Kemal emreder: “Not al. Bu durumda tek çözüm yolu Antep’le Urfa arasında doğrudan doğruya bağlantı kurmaktır.”

     “Başka bir dosya açılır: “Suruç’taki milli kuvvetler Fransızları püskürtmüşler. Fakat silâh ve cephane yokluğundan şikâyet ediyorlar. Mardin’de ve dolaylarında varmış. İstiyorlar.”

     “Mardin’e söyleyin, versinler.’

     “Urfa hâlâ çevrilmiş durumda.’

    “Garnizona yardım göndermeli. Söyle yapsınlar. Sonucu bana bildir.”2. der. Urfa işte böylesi yardım ve yönlendirmeler sonucunda kurtuldu. Yoksa halk şehri boşaltmayı düşünüyordu.

      Urfalı Gazeteci-yazar A. Naci İpek hocası Şerif Özden’le yaptığı bir görüşmede Urfa’nın Kurtuluş Savaşı’nda yaşananlara ilişkin gazete de yayınlanmak üzere anılarını yazmasını ister; “Şair Mehmet Emin Yurdakul Urfa Milletvekilidir.

      1932 yılı kurtuluş bayramına davet edilir. Diğer milletvekilleri ile gelir. Bayram yerinde, kürsüye çıkarak”

- “Urfalı hemşehrilerim, sizlere Büyük Gazi Mustafa Kemal’in sevgi ve selamlarını getirdim, der.

-  “Bayram yeri coşkunluklara sahne olur.

     Ve Rahmetli Şair Yurdakul;

     - “Ankara garında trene binmiş, hareket etmek üzere idik. O sırada Gazi Hazretleri gara girdi ve kompartmana teşrif ettiler. Hayret içerisinde kaldım. Hemen bana nereye gittiğimi sordu, Urfa’ya olduğunu söyledim.

      - “Biliyordum Hocam! Kahraman Urfalılara, Nebiler ve Veliler diyarına, saz ve söz ehli Urfalılara sevgi ve selamlarımı söyle, Bunun için geldim.” Dediğini anlatır.

      Mehmet Emin Bey, Harp okulunda Atatürk’ün hocası idi. Hocasının Urfa’ya gidişini öğrenince, gara kadar gelip, Urfa’ya sevgi ve selamları ile kutlama mesajı gönderiyorlar.

          Kaç Urfalı bu olayları biliyor…?

    “Rahmetli Hocamız Şerif Özden, Urfa kurtuluşuna yedek teğmen olarak katılmış, yararlıklar göstermiş eli kalem tutan bir gazi idi… Fırat Gazetesini çıkardığım 1961-64 yılları arasında ricalarda bulundum. Hocam. Anılarınızı yazınız, neşredelim, diye… sizinle gömülmesin, diye peşine düştüm. 1

     Rahmetli ısrarlı isteklerim karşısında usanmış olacak, kurtulmak için, bir gün peki, dedi. Birkaç gün sonra ise, yarım daktilo sayfalık bir yazıyı matbaaya getirip verdi.

    - Hocam anılarınız hep bu kadar mı?” dediğimde,

 - Fazla uzun olursa “zülf-ü yare dokunur.” dedi.”3

     Aslında böyle soruların cevap bulması ve yeni neslin tarihsel gerçekleri bilmesinde bunu yaşayan ve bilenlere büyük bir sorumluluk yüklenildiği gibi tarihte yaşanılan gerçeklerin yazılması da büyük değer taşımaktadır.

     Evet, Urfa’da Zül-ü yare dokunan değil, ancak Zülf-ü mazi’ye dokunan bir durum şöyle gelişir: Türkiye Cumhuriyeti kurulur kurulmaz Urfa Haleb’e bağlı bir sancak olmaktan çıkarılarak, “20 Nisan 1924 Urfa sancağı il olur”4.

     Tarihte her zaman talihsizlikler yaşanmıştır. İnsanlar geçmişini çarçabuk unutabilmişlerdir. Ancak tarih tarihtir. Bir defa kayda geçmiştir. Görmezden gelinebilir, unutulabilir. Ancak inkâr edilebilir mi?

    Urfalılar Atatürk’e yönelik vefakârlıklarını dile getirmişlerdir. Günümüzde öne çıkmayan nice bağrı yanık Urfalı vardır. İşte bu vefakârlardan biri de Urfalı Şair Mustafa Dişli’dir.

   “Mustafa Dişli’nin gönlünde Mustafa Kemal Atatürk’ün ayrı bir yeri vardı. Ona olan sevgisini bilhassa 11 Nisan Kurtuluş törenlerindeki konuşmalarında dile getirirdi. Kurtuluşun 60. yılında yaptığı konuşmasında şöyle diyordu;

      ‘Bu tarihi altın yaprağın, tarihe geçişi, büyük Komutan Atatürk’ün zafer müjdesi, büyük komutana güvenen bir Urfalının, Urfası’na güvenen büyük bir kentin sahibi Allahı’na inananlardandır.

     Gazan mübarek ola Urfalım, 60. yılı kutlayan kahramanlığın gaziliğin tarihteki şerefin silinmez, silinemez.”5.  Ruhun şad olsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

1-  Halil Özşavlı, “Urfa Ermenileri (Sosyal - Siyasi ve Kültürel Hayat)” ,Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti., Ankara, 2013, s.94; Kunzler, a.g.e. s.34

2- Lord Kınross, “Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu” ,Sander Yayınları, İstanbul, 1981, s.317-338

3- Naci İpek,“Urfa’dan ve Urfalı’dan Çizgiler” ,Şanlıurfa Belediyesi: 1, Kurtuluşumuz 65.Yıl,11Nisan1985, s.38                                                                                                                                                               

4- Naci İpek, “İlimiz Şanlıurfa” , Özgül Yayınları, Isparta, Tarihsiz, s.34

5- Abuzer Akbıyık, “Urfa Sevdalısı Mustafa Dişli” ,Sembol Ofset San. Tic. Ltd. Şti, Şanlıurfa, 2009, s36

2   

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı