Advert
Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası:
Aşir Kayabaşı

Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası:

Reklam

Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası bir yayın haline getirilmiştir. Ancak bizim değineceğimiz bir dehasına da şu şekilde şahit olduk. Merhum babamın akciğerinden rahatsızlığı nedeni ile Urfa’da tedavisi ile ilgilenen hekim babamı, sonuçta Ankara Sanatoryum Göğüs Hastanesine sevk etti.

   Babam bu hastanede gerekli ameliyatın yapılması için Hastaneye yatırıldı. Babam konuşkan, sosyal bir insan olduğu için çevresi ile iyi ilişkiler kurabilen sevecen bir insan olduğu için hastalarla diyalogda sıkıntı çekmeyen, yatağından kalkarak, diğer hastaların yanına giderek, onlara moral takviye eden, eğer ameliyattan sağ kurtulduklarında birbirinin ziyaretine gitmek için onların adreslerini alarak not defterine kaydederek, kendi adresini de onlara vererek dostluğa ve hastane arkadaşlığına önem veren biriydi.

     Bunu yaparken yeni dostlar edinmenin sevinci ile sohbet ve muhabbet ederken, bir hasta yakınından, Sanatoryum Göğüs Hastanesi’nin kuruluşunun Atatürk tarafından yaptırıldığı ile ilgili bilgiler edinir, şöyle ki:

    “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün zihninde var olan bir Göğüs Hastanesi projesini hayata geçirmek için çevresindekileri çağırır:

        Atatürk:

     - Gidin bana üç kilogram et getirin der.

     Üç kilogram eti Atatürk üç eşit parçaya böldürerek, ayrı ayrı bir poşet, file veya kese kağıdına koyar. Çankaya Köşkünün bahçesine çıkar. Ankara’yı bir kuşbakışı gözler

       Şu bir kilogram eti el işareti ile şu tepedeki ağacın güneş görmeyen en yüksek dalına asın der.

      İkinci bir kilogram eti de yine bir el işareti işle şu tepedeki ağaçlardan birinin en yüksek dalına asın der.

     Üçüncü bir kilogram eti ise Keçiören tepelerindeki çam ağaçlarından en yüksek olanının dalına asın gelin der.

     Herkes şaşkınlık içerisine buna bir anlam veremez, bunun nedenini de anlamadan, herhalde Atatürk’ün, mangal yapıp, dem alacağını (içki içeceğini) eti dinlendirmek istediğini sanırlar.

     - Atatürk normalde etin kokuşma süresini hesaba katarak, gidin o üç ayrı tepedeki ağaçlara asılan etleri birbirlerine karıştırmadan alın gelin der. Etler getirilir, herkesin gözü pür dikkat Atatürk’ün üzerindedir. Hala bu işe bir anlam verememişlerdir. Acaba Atatürk bu etleri ne yapacak diye hayret içindedirler.

      Atatürk birinci poşetteki eti çıkarır, burnuna götürerek koklar, koku alma duyusu ile o poşetteki etin kokuşma derecesi ona göre yüzde yetmiş beştir.

     O eti bırakır ikinci poşetteki eti alır, burnuna götürerek koklar, bu etin de ona göre kokuşma derecesi yüzde ellidir.

     Diğer poşetteki Keçiören tepesindeki çam ağaçlarının dalında bekletilmeye bırakılmış eti de alır, burnuna götürerek, koklar bu etin kokuşma derecesi ise ona göre yüzde yirmi beştir.

     Bu işlem sonrası, Atatürk Keçiören tepesindeki çam ağaçlarının olduğu yeri işaret ederek, Göğüs Hastanesini oraya yapacaksınız” der.

   Evet, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, o günün koşullarında Alevi-Bektaşi literatüründe ozanların dizelerinde dediği gibi “her neyi ararsan beni âdemde” düşüncesi ile Allah’ın insana verdiği koku alma yetisini kullanarak. Sanatoryum Göğüs Hastanesini Ankara’nın oksijeni bol olan Keçiören sırtlarında yapılmasını sağlar.”

 * İngilizler, Atatürk’e içki masasında bir anlaşmayı imzalatma girişimi söz açıldığında Atatürk, masadan kalkar, gider askeri kıyafetini giyer yaverini göndererek, davetlileri buraya çağırın der. Davetliler gelince buyurun görüşme masasına “Memleket meseleleri yemek masasında konuşulmaz” diyerek, onları hayret içerisinde bırakır.     

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı