Bir ülkede işsiz sayısı ne kadar az ise o ülkede gelişmişlik ve dolayısıyla daha fazla demokrasi ve daha fazla mutlu insan var demektir. İşsizliğin fazla olduğu ülkelerde ise, tablo bunun tam tersidir. O nedenle ülkelerini yönetenlerin birinci vazifesi daha fazla mutlu insan oluşturmak için işsiz sayısını en alt seviyeye çekmektir.
Günümüz dünyasında, gelişmiş ülkelerin yöneticileri, insanların mutluluğunu sadece işsizliği gidermekle kalmayıp çevreden-ulaşıma birçok alanda en son teknolojiyi kullanarak hizmet sunmakta ve bunun sonucunda da mutlu insanlarının mutluluğunu ikiye katlamaktadırlar.
İşsizliğin zirvede olduğu geri kalmış ülkelerde ise, insanların iş bulması bir yana, karınlarını doyuramayan, hatta binlercesi açlıktan ölen insanların çokluğudur. Az gelişmiş ülkelerde de işsizlik öyle bir noktadadır ki, bu ülkelerde yaşayan insanlar mutluluk ve mutsuzluk arasında sıkışıp kalmaktadırlar. Tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun Eylül 2016 verilerine göre, işsiz sayısı 3 milyon 523 bin kişi ile yüzde 11.3 olarak açıklanmıştı. Aynı döneme ait rakamlar Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü tarafından ise, işsiz sayısı 6 milyon 373 bin, geniş tanımlı işsizlik oranı da yüzde 19.1 olarak açıklanmıştı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun İşgücü araştırmasına göre, işsizliğin en yüksek olduğu bölge, Güneydoğu Anadolu olurken, işsizler arasında genç nüfusun yüzde 20’nin üzerine çıkması başka büyük bir sıkıntı olarak önümüze çıkmaktadır.
Yine Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun Şubat ayı araştırmasına göre, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması yani ‘açlık sınırı’ bin 502 lira. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı yani ‘yoksulluk sınırı’ ise 4 bin 893 TL’dir.
Tüm bu veriler ışığında asıl meramıma geleyim. Çalışma ve İş Kurumu Diyarbakır İl Müdürlüğü’ne başvuran 32 yüklenici nezdinde açılan 5 bin kişilik Toplum Yararına Programına, 20 bin kişi başvurdu.
Bu rekor başvuranlar içinde çeşitli yaş ve çeşitli eğitim durumuna göre insan yer alıyor. İşe alınacak 5 bin kişi, 6 ay boyunca asgari ücretle çalıştırılacak. Süre sonunda yeniden işsizler ordusuna dahil olacak olan onca insan düşük ücrete rağmen 6 ay mutluluk yaşadıktan sonra eski mutsuz günlerine geri dönecek.
Diyarbakır’daki 6 aylık işe, 20 bin kişi başvurdu. Daha önce Urfa’da, Mardin’de, Van’da hatta ülkenin tamamında olduğu gibi…
Noktayı, okurlarımızın bize maille, telefonla ve sokakta ilettiği mesajla koyalım. Sayın yetkililer, her seçim veya referandum öncesi yapılan bu tür alımlar pekte hoş karşılanmıyor. Alımlar her ne kadar noter huzurunda yapılsa bile, isimlerin büyük çoğunluğunun daha önce belirlendiği yönünde bir algı ve iddia bulunuyor. Bu algı ve iddiaları yok etmek doğal olarak sizlere düşüyor.
Sevgiyle kalın.
