Advert
Advert
Vatandaşın enflasyonu farklı…
Ercan Akkar

Vatandaşın enflasyonu farklı…

Reklam

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçtiğimiz günlerde enflasyon verilerini açıkladı. Yüzde 9.7 olması öngörülen yıllık enflasyon, Ekim’de piyasa beklentilerinin üzerinde bir artış göstererek, son 9 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 11,90'ı gördü. Ki Merkez Bankası bu rakamı daha önce 8.7 olarak öngörmüştü. Ama olmadı… 

Aynı TÜİK, yılbaşında, enflasyon sepetinin yeni ağırlıkları ve hesaplama metodunu değiştirmişti. Bu değişikliğe göre; gıdanın ağırlığı yüzde 23,68’den yüzde 21,77’ye indirilmişti. Ağırlığı azaltılan diğer kalemler de, giyim ve ayakkabı, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar, mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri, sağlık, haberleşme, eğlence ve kültür şeklinde sıralanmıştı. Sepette ağırlığı arttırılan kalemler ise, alkollü içecekler ve tütün, ulaştırma, eğitim, lokanta ve oteller, çeşitli mal ve hizmetler olarak belirlenmişti.

Sepet ortada, değerlendirmek için ekonomist olmaya gerek var mı bilemiyorum. Herhalde sepette bu değişiklik yapılmasaydı, rakamlarda farklı çıkabilirdi. Ayrıca ekonomistler durumu anlatırken işi rakamlara boğdukları için sokaktaki vatandaşın pek de ilgisini çekmiyor. Zira sokaktaki vatandaşın kendi enflasyon rakamı var ve bunu anlatım şekli çok farklı.

Şimdi isterseniz memurundan işçisine, esnafından iş insanına, serbest çalışanından çiftçisine, gencinden yaşlısına, sağcısından solcusuna kadar herkesimden vatandaşı dinlememden ve gözlemlerimden kendi enflasyonlarını hangi şekil anlattıklarını örnekleyeyim.

-Geçen yıl 225 liraya doldurduğum depomu, şimdi 280 liraya dolduruyorum.

-Geçen yıl aynı para ile girdiğim marketten 6 poşetle çıkarken, şimdi 4 poşetle çıkıyorum.

-Geçen seneye göre bu sene daha az et ve balık tüketiyoruz.

-Meyve ve kuruyemiş almayı azalttık.

-Geçen yıl 150 lira aidat ödüyordum, bu yıl 200 liraya dayandı.

-Kendi giyim kuşamımızdan daha fazla kesiyoruz. Çocuklara ise, hissettirmemeye çalışıyoruz.

-Diğer çocukları özel okula, dershaneye, gönderdik, ama yenilerini gönderemeyeceğiz herhalde.

-Düğün yapacağız fakat altın resmen uçtu.

-Avro 5 liraya, dolar 4 liraya doğru ilerliyor, acaba nereye kadar gider?

-Yatırım yapacağım, fakat bu çatışmalar devam eder mi?

-Suriye ve Irak’taki savaşın sonu ne olur.

-Dükkanı yenileyeceğim, ama değer mi bilmiyorum.

-İşimi genişletmeyi düşünüyorum, fakat bir yerde nakit para olsun da istiyorum.

-İstikrarı tekrar sağlanır mı?

-Pazarlardaki fiyatlar bile çok yüksek.

-Siyasetteki bu üslup ve gerginlik daha da artar mı?

-Tarımdaki bu gerileme nereye kadar gider?

-Üniversiteyi bitirdikten sonra işsiz kalır mıyım?

-Evden harçlık almaktan utanıyorum?

-Asgari ücret ne kadar artar.

-Ev kiraları çok yükseldi.

Yukarıda da belirttiğim gibi TÜİK ve ekonomistler, enflasyonu anlatırken bizleri resmen rakamlara boğuyor. Vatandaşın enflasyonu ise gerçekten çok farklı. Vatandaş, cebindeki paraya göre iki yakasına bir araya getirmeye çalışıyor. Son söz de siyasetçilere; sizleri iktidara TÜİK ve ekonomistlerin anlatımları değil, vatandaşın cebi getirir ve götürür. Bizden söylemesi…

Sevgiyle kalın.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı