Bu yıl kış öyle pek sert geçmedi, hatta bazı yerlerde neredeyse kış bile yaşanmadı. Bu iyi mi oldu, fakire göre iyi oldu. Çünkü hem odun-kömür ateş pahasıydı paraları fazla gitmedi, hem de damları akmadı. Peki; kime göre kötü oldu derseniz, Nisan yağmurları istenilen düzeyde olmadığı takdirde elbette ki, çiftçiye ve dolayısıyla zenginden, fakire hepimize…
Bunları tam anlamıyla görebilmek için Nisan sonunu bekleyeceğiz. O gün geldiğinde bunları enine-boyuna bir kez daha araştırıp sizlerle paylaşma olanağı bulacağız elbette ki…
Şimdi bunları bir kenara bırakıp değinmek istediğim konuya geleyim. Pazar günü erkenden kalkıp şöyle Kayapınar’dan Bağlar’a, Yenişehir’den Sur’a baştan aşağı bir Diyarbakır turu yaptım. Zaman zaman arabadan inerek sağı-solu gözlemledim. Etraftaki vatandaşlarla sohbet edip, ikram edilen çayları içtim.
Tüm merkez ilçelerde vatandaşın istek ve şikayetleri farklılık arz etse de ortak görüş, ‘belediyelerin henüz herhangi bir yaz temizliği başlatmadığı, (park düzenlemesi, ilaçlama v.s. v.s) tüm ağırlığını ana artellerdeki asfalta ve refüj çalışmasına verildiğin, bunun da göz önünde olan yerlerde makyaj olarak gördüklerini’ ifade ettiler.
Vatandaş böyle görüyor, böyle eleştiriyor. Ama doğrusunu isterseniz arka sokak ve mahallelerde çöpten park ve bahçelerin bakımsızlığına, trafik keşmekeşliğinden tarihi mekanlarda yabancı misafirlerimize rehberlik edecek görevli sayısının azlığına kadar onca eksik bulunuyor. Bu Sur’da da, Yenişehir’de de, Kayıpınar’da da, Bağlarda da böyle…
Vakit buldukça bu turları tekrarlayarak, gördüğüm eksikleri, vatandaşların beklentilerini, bir elçi olarak ve kamu yararı gözeterek, yetkili yerlere bu köşeden ulaştırmaya gayret edeceğim. Bunu yaparken gerçekleştirilen güzel hizmetleri de anlatacağım tabi ki. Şimdi belediyelere diyorum ki vakit geçirmeden biran önce yaz temizliğine başlayın, başlayın ki, varlığınızın nedeni olan vatandaş memnun ve mutlu olsun.
Bu konuyu noktalayarak, son olarak bir okurumdan gelen maili başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yetkili yerlere ulaştırayım. Bu okurum Urfa Yolu üzerinde 3’ncü Sanayi Sitesi yanında oturan üç çocuk annesidir. Okurumun şikayeti ve beklentisi şöyle:
Tüm birikimimizle 3’ncü Sanayi Sitesi'nin hemen yanında bir daire aldık. Evim Urfa Bulvarı’ndan sanayiye dönülen boş arazinin önünde. Sanayiye giren-çıkan tüm araçlar, 100 metre ilerideki ana kapıdan girmek yerine her nedense dönüşteki ara yoldan sanayiye giriyor. Buda günde birkaç trafik kazasına neden oluyor. Çocuklarımız için endişeleniyoruz. Sanayi ile bir alakası olmayan ve üst geçidin hemen yanındaki bu yan yolun sanayi bağlantısı kapatılamaz mı?
Yakılan sanayi atıklarının çıkarttığı zararlı dumanlara engellenemez mi?
Kayapınar Belediyesi’nin şantiye olarak kullandığı, içinde bir büfenin bulunduğu alan ne zaman dinlenme parkına dönüştürülecek?
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Kayapınar Belediye Başkanımızın bu sorunları çözeceğine olan inancım tamdır. Saygılar.
Böyle diyor okurum. Ben her zaman olduğu gibi elçilik görevimi yaptım. Sonuçlarını takip edeceğime dair okuruma söz verdim. Umarım yetkililer bu sorunlara eğilirler. Ferdi olarak görülen bu talepler aslında o bölgedeki yüzlerce ailenin beklenti ve talebidir.
Sevgiyle kalın.
