Advert
Advert
Açlık grevleri bitti, annelerin yüzü güldü…
Ercan Akkar

Açlık grevleri bitti, annelerin yüzü güldü…

Reklam

Kürt siyasetinin önemli isimlerinden biri olan Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven, 200 gün önce cezaevindeyken,  ‘Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlıyorum’ demiş ve serbest kalmasına rağmen eylemini evinde sürdürmeye devam etmişti. Güven, bir kez hastaneye kaldırılmasına rağmen eyleminden vazgeçmemişti.

Leyla Güven’in ardından açlık grevleri, Türkiye’deki cezaevlerinin yanı sıra Dünya’nın çeşitli yerlerine de yayıldı. İlk önce Irak Kürdistan Bölgesi’nin Erbil kentinde Nasır Yağız, önceki dönem HDP Urfa Milletvekili olan Dilek Öcalan'ın da aralarında bulunduğu onlarca kişi Fransa’nın Strasburg kentinde açlık grevine katılırken, Kanada’nın Toronto kentinden Galler’e kadar birçok yerde de açlık grevi başlatanlar oldu.

Cezaevindeki açlık grevlerinde daha önce milletvekilliği yapmış Selma Irmak, Sebahat Tuncel gibi bilinen isimlerde bulunurken, HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Van Milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç'da HDP Diyarbakır İl Binası’nda açlık grevini sürdürüyordu. Tüm bu süreçte biri Almanya’da olmak üzere 8 kişi de yaşamlarına son verdi.

Bunlar olup biterken, Türkiye’de ise her şey 31 Mart’taki seçime endeksli gidiyordu. Seçim oldu ve bitti. 31 Mart’ın en çok tartışılan kurumu olan Yüksek Seçim Kurulu, ilk önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bazı belediye başkanı ve il genel meclis üyelerine Kanun Hükmünde Kararnameli oldukları gerekçesiyle mazbata vermedi. Bunlar bölge dışında pek yankı bulmadı.

Yüksek Seçim Kurulu’nun tartışmalı bir şekilde sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi yönündeki kararı ise, özellikle Cumhur İttifakı’nın seçim stratejisini değiştirmesine neden oldu. Aradaki farkın az olması, başta HDP olmak üzere küçük partilerin oylarını hem Cumhur, hem de Millet ittifakı nezdinde bir kat daha kıymete bindirdi.

Şimdi 23 Haziran’a doğru süreç hızla ilerliyor. Ramazan Bayramı’ndan sonra meydanlar yeniden ısınacak. Her iki ittifak tüm kozlarını sahaya sürecek. Ancak, herkesin birleştiği nokta, 31 Mart’ta olduğu gibi 23 Haziran’da da sonucu HDP seçmeninin belirleyeceği yönünde. 

Nitekim MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, yaptıkları son seçim anketine göre, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun, AK Parti adayı Binali Yıldırım'dan bir adım önde olduğunu söyledi.

Konsensus Araştırma Şirketi Başkanı Murat Sarı da, Yıldırım ve İmamoğlu'nun başa baş gittiğini belirterek, ’Gönlünde HDP olup da hiçbir partiye oy basamayan seçmen önemli bir yekün oluşturuyor. Yani şimdi baktığımız zaman 200 bin bu seçimde yüzde 2 demek, yani seçimi o 200 bini alan kazanır’ dedi.

Bu durumda Millet İttifakı endişeli, Cumhur İttifakı ise umutlu. 23 Haziran’a kadar ne olur bilemem, ama bugün ki tablo da Kürt seçmenin duruşunda bir değişiklik olduğunu sanmıyorum. Öcalan’ın avukatlarının açıklamalarının satır aralarında da bu net bir şekilde kendini gösteriyor.

Gazetecilerin, Öcalan’ın avukatlarına, İstanbul seçimi konusundaki soruya, ‘Görüşmemiz de İstanbul seçimleriyle ilgili bir gündem yoktu. Aramızda bu yönlü bir konuşma yapılmadı. 6 ayı süredir devam eden açlık grevleri ve 2 Mayıs görüşmesinde bize ilettiği mesajın kamuoyunda tartışılması boyutunu tartıştık’ diye cevaplarken, bu görüşmelerin yaptırılmasının bir müzakere sürecinin varlığı anlamına gelmediğini de hatırlattılar.

Sonuçta açlık grevleri bitti. Daha fazla ölümün önüne geçildi. En önemlisi de günlerdir sokaklarda olan annelerin yüzü güldü.

Sevgiyle kalın.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı