Advert
Advert
Darbeler ülkesi…
Ercan Akkar

Darbeler ülkesi…

Reklam

Türkiye'nin 94 yıllık tarihine baktığımızda darbe ve darbe çeşitliliği konusunda sabıkalı bir ülke olduğunu görürüz. Bu genç ülke, kısa tarihinde darbe, cunta,  postmodern darbe, muhtıra, e muhtıra, bildiri, kalkışma ve girişim adına her ne derseniz deyin, her türlü darbe girişimini gördü. Önümüzde görmeyeceğine dair bir garantisi de bulunmuyor.

 Bu genç ülkede müdahaleler, kimi zaman ordunun kurumsal, kimi zaman ise bazı yüksek rütbeli subayların kendi başlarına inisiyatif alarak sivil yönetime el koyma girişimleri olarak ortaya çıkmış, bunlardan bazıları başarılı, bazıları da başarısız olmuştur.

 Başarılı olan ve halen izleri silinemeyen, hatta bugün bile o cuntanın hazırladığı anayasa ile yönetilen Kenan Evren ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği 12 Eylül 1980 askeri darbesi ve başarısız darbeye de 15 Temmuz 2016’da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) halk tarafından bastırılan hain darbesini örnek gösterebiliriz.

 Hepimizin malumu olan bazı darbe ve darbe girişimlerini detaylarına girmeden şöyle bir hatırlayalım: 

-27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi. (Ki bu darbe sonucunda seçilmiş Başbakan Adnan Menderes ve birçok siyasi idam edildi.)

- 22 Şubat 1962 Ayaklanması. (Talat Aydemir ve arkadaşlarının, ordu içindeki 27 Mayısçıların tasfiyesi için, 20 Şubat günü atama ve gözaltına almalara karşı başlatılan direnişi.)

-12 Mart 1971 Muhtırası. (Dönemin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve bazı kuvvet komutanları tarafından, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra verildi. O dönem Başbakan Süleyman Demirel istifa etti, CHP Kocaeli Milletvekili Nihat Erim, Başbakan seçildi.)

-1980 Askeri Müdahalesi. (Türk Silahlı Kuvvetleri devlet yönetimine el koydu. İhtilal bildirgesi sabaha karşı Genelkurmay Başkanı Kenan Evren tarafından televizyonlardan bizzat duyuruldu. 1961 anayasası uygulamadan kaldırıldı ve bütün siyasi partiler kapatıldı. 1982 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarihini değiştirecek yeni bir anayasa tasarlandı.)

-28 Şubat Süreci. (Necmettin Erbakan'ın Başbakan, Tansu Çiller'in ise Dışişleri Bakanı olduğu 28 Şubat 1997 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulunun irticaya karşı başlattığı ordu ve bürokrasi merkezli bu süreç, post-modern darbe olarak da adlandırılmıştır. İrticayla mücadele eylem planı ile anılan bu süreçte verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığı denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuş, 28 Şubat sürecinin yargılamaları için daha sonra Ergenekon davaları süreci başlamıştır.)

-27 Nisan e muhtırası. (Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklaması ile Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerinin aşındırılmakta olduğu belirtilmiştir. Kamuoyunda hakim olan görüş, basın açıklamasının bir muhtıra mahiyetinde olduğu yönündedir ve internet aracılığıyla yapıldığı için açıklamaya 'e-muhtıra' adı verilmiştir.)

-15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi. (İstanbul'daki boğaz köprülerinin askerler tarafından kapatılmasıyla patlak verdi. Başkent Ankara'da F-16 uçakların alçak uçuşları ve helikopter seslerinin duyulmasıyla gerilim arttı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirde tanklar sokaklara indi. Devlet büyükleri, halkı sokağa çıkmaya davet etti. Halk bu çağrıya uyarak meydanlara akın etmeye başladı. Bazı vatandaşlar tankların önünü kesti ve durdurulan tankların üzerine çıktı. Asker, polis ve sivil halk arasında yaşanan bu gerilim, sabaha kadar sürdü. Ne yazık ki gece boyunca pek çok asker, polis ve sivil vatandaş hayatını kaybetti.)

 Darbe girişimini gerçekleştiren ve daha önce ‘hoca efendi’ olarak anılan, şimdiler ise, Fetullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) olarak adlandırılan Fetullah Gülen, aslına bakarsanız tek başına bir adam olarak görülüyor. En az 40-50 sene dini kullanarak kurduğu cemaat sayesinde, devletin en önemli yerlerine sızdı ve hain bir kalkışma ile ülkeyi ele geçirmek istedi.

 Bu son darbe girişimi sonucunda ülkede Olağanüstü Hal ilan edildi, Kanun Hükmündeki Kararnamelerle birçok mağduriyetlerin ortaya çıktığı öne sürüldü ve iktidarla, muhalefet arasında ‘kontrollü darbe’ tartışması başlattı. 

 Tüm bu darbe, cunta,  postmodern darbe, muhtıra, e muhtıra, bildiri, kalkışma ve girişim tümünü incelediğimizde hep bazı değerler üzerinden aslında iç ve dış güçlerin iktidar kavgasını ve hırsını görmek mümkündür. Dolayısıyla herkes darbeler tarihini bir daha iyice incelemeli, üzerine düşen dersi çıkartarak mağduriyetleri ve bu kara tarihi değiştirmelidir.

Sevgiyle kalın

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı