Advert
Advert
ON GÖZLÜ KÖPRÜ KURTULDU, YA SUR…
Ercan Akkar

ON GÖZLÜ KÖPRÜ KURTULDU, YA SUR…

Reklam

On Gözlü Köprü; Diyarbakır’ın en önemli tarihi eserlerinden biridir. Bir tarafında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilen Sur ve Hevsel Bahçeleri, bir tarafında Mustafa Kemal Atatürk’ün Diyarbakır’a geldiğinde kaldığı Gazi Köşkü, diğer tarafında ise Suzan Suzi türküsüyle özdeş olmuş Kırklar Dağı…

 Dicle Nehri üzerindeki en önemli tarihi eser ve ‘Dicle’nin Gerdanlığı’ olarak anılan On Gözlü Köprü, işte böylesi harikulade bir yerde bulunması nedeniyle her dönem rantçıların iştahını kabartmıştır. Söz konusu bölgede bulunan çoğu işgalci işletme sahibi, işgal ettikleri alanı her gün birer adım ilerleterek, en son On Gözlü Köprü’nün iki gözünü doldurarak sekiz göze indirme cesareti bile gösterdiler.

 Her gün onlarca insanın gittiği ve ne hikmetse yetkili yetkisiz kimsenin göremediği bu manzarayı, ilk olarak gazetemiz gündeme taşıyarak tartışma başladı. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, Ak Parti Diyarbakır eski Milletvekili ve Çevre Şehir ve Kültür Başkan Yardımcısı Mine Lök Beyaz ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Cumali Atilla Güneydoğu Ekspres Gazetesi’ne çevreye gösterdiği duyarlılığından dolayı teşekkür etti, gereğini yapacakları yönünde söz verdi.

 Konunun peşini bırakmayan ve sürekli olarak gündemde tutan gazetemiz, bu çalışmasının semeresini görmenin mutluluğunu yaşadı. Birkaç gün önce Sur Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Bilal Özkan’ın talimatı ile DSİ 10. Bölge Müdürü Murat Dağdeviren başkanlığındaki ekip, On Gözlü Köprü’nün doldurulan iki gözünü aslına zarar vermeden 10 günlük çalışma sonucunda eski haline dönüştürecek. Gazete olarak bizlerde konunun takipçisi olarak gelişmelerden siz değerli okurlarımızı haberdar edeceğiz.

  Bende konuyu benimle paylaşarak haberleştiren muhabir arkadaşım Sedat Irmak ve tüm mesai arkadaşlarıma çok güzel bir iş ortaya çıkardıkları için kutluyorum.  Güneydoğu Ekspres Gazetesi olarak bundan sonra da kentimizin, bölgemizin ve okurlarımızın hakkını hukukunu tüm gücümüzle gündeme getirmeye devam edeceğiz. 

 SUR DÜMDÜZ OLMUŞ

 Gelelim diğer bir konuya. Diyarbakır’ın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Yaşamın kesintisiz 7 bin yıldan bu yana devam ettiği kent, 33 medeniyete ev sahipliği yapmasıyla bilinir.

 Diyarbakır’ın eski yerleşim yeri şimdinin merkez Sur ilçesidir. Sur’un etrafını bir kalkan balığı gibi saran kale, UNESCO tarafından Hevsel Bahçeleri ile birlikte Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmişti.

 Sur’da tarihi camilerden kiliselere, medreselerden sinagoglara, hanlardan hamamlar, siyah taşlı evlerinden daracık sokaklarına kadar yüzlerce tescilli tarihi eser bulunmaktadır.  En büyük özelliği daracık sokakları olan Sur, 25 Temmuz 2015’den bu yana bölgede başlayan çatışmalardan en fazla etkilenen yerleşim yerlerinden biri oldu.

 Tarihin her döneminde çok büyük badireler atlatan eski adıyla Amid, Amida, Diyar-ı Bekir veya Amed... Adına her ne derseniz deyin, fakat halen bazı mahallelerinde sokağa çıkma yasağı devam eden Sur’daki yıkımın boyutları, gazeteci arkadaşlarımın çektiği görüntü, fotoğraf ve Surlardan benim gözlemlerim birleşince daha da netleşti benliğimde...

  Gerek görüntülerden, gerek fotoğraflardan, gerekse de gördüklerimden artık o mistik kokan dar sokakların yerini dümdüz arazilerin almasıdır. Şimdi siyasiler daha güzel bir Sur inşa edeceklerini söylüyor. Hatta bazıları ‘Sur’u Toledo’ yapacağı sözünü bile vermişti. Ancak gerçek olan bir şey var ise, o da Sur’un eski Sur olmayacağıdır.

 KEŞKE HAKLI ÇIKMASAYDIM

 Geçtiğimiz hafta ‘6 aylık işe 20 bin başvuru’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım ve  şöyle demiştim. “Noktayı okurlarımızın bize maille, telefonla ve sokakta ilettiği mesajla koyalım. Sayın yetkililer, her seçim veya referandum öncesi yapılan bu tür alımlar pekte hoş karşılanmıyor. Alımlar her ne kadar noter huzurunda yapılsa bile, isimlerin büyük çoğunluğunun daha önce belirlendiği yönünde bir algı ve iddia bulunuyor. Bu algı ve iddiaları yok etmek doğal olarak sizlere düşüyor” demiş ve uyarmıştım.

 Ama nerede… Yine haklı çıktım, keşke çıkmasaydım. Bazı haber ajanslarına konuşan vatandaşlar, İşkur’da görevli bir memur ile aynı soyadı taşıyan bir ailenin neredeyse bütün fertlerinin farklı tarihlerde işe giriş ve çıkışlarının yapıldığını belgeleriyle belirlediklerini öne sürdüler. Bir başka vatandaş da, 4-5 yıldır herhangi bir işte görevlendirilmemesine rağmen kendisinden habersiz işe girişinin yapıldığını tespit ettiğini iddia etti.

Kamuoyu baskısı ve referandum öncesi böyle tespit ve iddiaların ortaya çıkması ciddiye alınmış olunacak ki, konuyu araştırmak için müfettişlerin görevlendirildiği açıklandı. Hadi bakalım...

 Sevgiyle kalın

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı