Advert
Advert
ÇÖP KAVGASININ ZARARI HALKA…
Ercan Akkar

ÇÖP KAVGASININ ZARARI HALKA…

Reklam

Yerel yönetimler demokrasilerin vazgeçilmez temel unsurlarından biridir elbette. Belli bir coğrafik alan üzerinde yaşayan insanlar, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak yöneticileri seçimle işbaşına getirir. Bir dahaki seçime kadar yerel yöneticilerin icraatlarını gözlemler ve önüne gelen sandıkta o yöneticilere oylarıyla notunu verir. Dolayısıyla yerel yöneticiler seçimle gelip, seçimle gider. Olması gereken de budur zaten. Ha bu arada herkes gibi yerel yöneticilerinde suç işleme özgürlüğü olmadığını belirtmekte de yarar var.

 Buradan asıl meseleye gelelim. Bilindiği gibi HDP ve DBP eksenli Kürt siyasetçilerinin, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ söylemiyle başlayan ve bugüne gelinen süreçte karşılıklı suçlamalar, gerginlikler hiç eksik olmadı, tansiyon bir türlü düşmek bilmedi. Öyle ki, neredeyse her güne yeni bir olay, yeni bir iddia, yeni bir gerginlik, yeni bir çatışma haberiyle uyandık ve bu hayatımızın bir parçası haline dönüştü.

 Bugünlerdeki olayın ismi ise, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın (DBP Belediye Meclis Üyesi) gözaltına alınması ile birlikte başladı. Kışanak, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Meclis’te kurulan Darbe Komisyonu’na çok önemli bilgi verdikten sonra Diyarbakır Havaalanı’nda, Eşbaşkan Anlı ise evinde gözaltına alındı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı yazılı açıklamada, Kışanak ve Anlı’nın ‘terör örgütü PKK'ya yönelik soruşturma kapsamında’ gözaltına alındığını açıkladı.

 Bundan sonrası ise malumunuz. Her zaman olduğu gibi yine protestolar ve bunun sonucunda yeni gözaltılar, gerginlikler, karşılıklı suçlamalar ve bunun yarattığı çevre ile günlük yaşamı etkileyen manzaralar. Bunların en önemlisi her seferinde olduğu gibi yine ulaşım ve çöp toplamama konusunda yaşanıyor.

 Eşbaşkanlar Kışanak ve Anlı’nın gözaltına alınmasıyla birlikte belediye çalışanları çöpleri toplamadı, toplu taşım araçları seferlere çıkmadı. Kentin hemen her köşesinde araç bulamadığı için işine, okuluna gidemeyen onlarca insan yollarda kaldı, her köşede biriken çöp dağları belli bir noktadan sonra sağlığı tehdit eden boyutlara ulaştı.

 Diyarbakır’da özellikle 2006’da yaşanan olaylarla birlikte başlayan ve kimi zaman siyasetçileri, kimi zaman uygulanan politikaları protesto amaçlı çöpler toplatılmadı. Doğal olarak bu durum bugün olduğu gibi o günde tartışma yarattı. Her seferinde kentteki sivil toplum örgütleri, sokaktaki vatandaş tarafından kimi zaman alçak sesle, kimi zaman yüksek sesle tepkiyle karşılanmasına rağmen, bu protesto şeklinden bir türlü vazgeçilmedi.

 Diyarbakır’da bir haftadan bu yana toplanmayan çöpler, gözün gördüğü her yerde yığınlar oluşmasına neden olurken, halk sağlığını da tehdit eden boyutlara ulaştı. Bu duruma tepkiler her geçen gün artarken, sorunu çözmesi gerekenler ise karşılıklı suçlamayla yetiniyor.

 HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kentte biriken çöplerin toplatılması için görüşmelerin sürdüğünü belirterek, ‘İşçilerin bir tepkisi var. Ama çöpleri toplamak istedik. Ancak makine ikmalden valilik araçların çıkmasına izin vermedi. Belediyedeki ve valilikteki arkadaşlarla görüşülecek. Halkımızın asla mağdur olmasını istemeyiz. Sağlık açısından çöplerin en hızlı şekilde toplatılmasını istedik’ dedi.

 Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy’da yaptığı yazılı açıklamasında, belediyelere konuyla ilgili yazı gönderdiklerini ifade ederek, ‘İlimiz merkezinde bulunan mahalle, cadde ve sokak aralarında çöp yığınlarının oluştuğu, oluşan bu çöp yığınları vatandaşımızı ve çevre sağlığını tehdit ettiği görülmektedir. Bu çerçevede çöp toplama ve imha etme işlemleri 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. Maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. Maddesi gereği belediyelerimizin kanuni görev ve sorumluluğundadır. Kamu hizmetlerinin ve günlük hayatın daha sağlıklı ve normal işleyebilmesi, vatandaşların ve çevre sağlığının korunması için belediyenizde çalışan görevli personel tarafından her gün düzenli olarak çöplerin toplatılmasını, aksi taktirde ilgili sorumlular hakkında gerekli suç duyurusunun bilinmesini önemli rica ederim’ şeklinde karşılık verdi.

 Çöp kavgasında vaziyet bu… Herkes topu birbirine atıyor. Bazı çevrelere göre, ‘HDP ve DBP’nin tepkileri üzerinden atabilmek amacıyla Diyarbakır Valiliği’ni suçladığı’, Diyarbakır Valiliği’nin ise, ‘HDP ve DBP’ye yönelik bu tepkiyi daha da arttırmak için kullandığı’ iddia ediliyor.

 Yıllardır gerçekleşen çöplü protestolarda artık tepki zirve yapmış durumda. Herkes birbirini suçluyor, herkes topu bir birine atıyor. Ama gerçek olan bir şey var ise o da çöp kavgasından zarar gören Diyarbakır halkı oluyor.

Sevgiyle kalın.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı