Advert
Advert
BİZİ ÖNCE DARBE ANAYASASINDAN KURTARIN…
Ercan Akkar

BİZİ ÖNCE DARBE ANAYASASINDAN KURTARIN…

Reklam

Kuvvetler ayrılığının belirgin olduğu, demokrasi ve hukuk sistemleri tam oturtmuş ülkelerde siyasiler, siyaseti ülkelerinin daha ileriye gitmesi, halklarının daha fazla bolluk içinde yaşaması için yaparken, bunun tersi ülkelerde siyaset bireylerin geleceği, mevki-makamların korunması, sadece kendi yandaşlarının istikbali adına yapılıyor. Son birkaç ayda yaşadıklarımız bunun en bariz göstergesi değil midir?

Koronavirüs salgınının yaşandığı şu günlerde gelişmiş ülkelerdeki siyasilerin, ‘Hepimizi salgın nedeniyle daha kötü günler bekliyor. Tek vatandaşımız işsiz kalmayacak. Aç kalmayacak. Tüm ülkenin maaş, fatura borcunu ödeyecek gücümüz var. Siz sadece sağlığınızı düşünün, dikkatli olun ve hiçbir şeyi dert etmeyin. Devletiniz sonuna kadar yanınızdadır.’ mesajları yayınlarken, bizim de içinde olduğumuz ülkelerde ise işi-gücü, aç kalmayı bir tarafa bırakın, vatandaşa daha fazla borç veriliyor, üstüne üstlük yardım talep ediliyor.

Sadece bu mu elbette ki değil. Sözünü ettiğimiz gelişmiş ülkelerin hepsi olağanüstü bir durum olmadığı takdirde, seçimlerini zamanında yapılırken, bizde bir seçim bitmeden diğeri konuşuluyor. Bu ne doğru düzgün bir seçim kanunumuz, ne de siyasi partiler yasamızın olmamasından kaynaklanıyor. İktidarda bulunan parti, anketlerde öne geçiyorsa hemen erken seçim kararı alıyor. Ne ekonomik gelişmeye, ne demokrasiye, ne de hukuka bakılıyor. Yani anketlere dayalı seçime gidiyoruz.

Son günlerde yaşadığımız anayasa tartışmaları da başka bir örnek değil midir? Demokrasiniz, hukukunuz ve halkın yararına bir anayasanız yok ise, kısa tarihinizde bu kadar askeri darbe, kalkışma, ayaklanma,  postmodern darbe yaşarsınız. Siyasiler, bu konuda da kolay yolu bulmuş. Bir araya gelerek uzlaşı içinde çözemedikleri sorunu parça parça halka oylamasını sunuyorlar. Oysa uzlaşı kültürümüz olsaydı buna gerek kalmadan halkın seçtiği vekiller, sorunu çözerdi. Ama nerede…

Bizde siyasiler bir koltuğa oturdu mu kalkmak bilmiyor. Ömür boyu milletvekili kalmak, ömür boyu parti yönetiminde bulunmak istiyor. Bu istisnasız tüm partilerde böyledir. Bu tür kişiler, bu olmayınca kıyameti koparıyor, elinde eteğinde biriktirdiklerin günü geldiğinde kendi çıkarları doğrultusunda kullanma yolunu seçiyor, hatta bazıları ilke milkeye bakmadan parti bile kuruyor.

İYİ Partili Ümit Özdağ’da bunlardan biridir. Özdağ’ın partideki konumu değişince siyaset yaptığı partiyi FETÖ’cülükle, sonra da Millet İttifakı’nı oluşturan partileri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3’ncü büyük partisi HDP ile anayasa çalışması yaptığı yönünde suçluyor. Her nedense HDP’de dahil söz konusu tüm partiler, bunu yalanlama yoluna gitti. Böyle bir çalışma var mı, yok mu bilemem, ama keşke olsa, keşke Cumhur İttifakı’ndaki partiler, hatta meclis dışındaki partilerin de katılımıyla bir anayasa hazırlansa, keşke bir daha darbecilerin yaptığı anayasa ile yönetilmezse, ama nerede…

Oturmuş bir hukukunuz, demokrasiniz, anayasanız yok ise, bizim gibi ülkelerde her 20 yılda bir darbe olur ve darbecilerin yaptığı anayasa ile yönetilirsiniz. Her ne kadar büyük bölümü değiştirilmiş olsa bile, halen darbecilerin 1982’de hazırladığı bir anayasa ile yönetilmek siyasilerin ayıbı olsa gerek. Ama şunu da kabul etmek lazım. Darbeciler öyle bir anayasa yapıyorlar ki, tabiri caizse sivillerin ciğerini biliyor, ona göre maddeler koyuyor. İktidara gelen siviller de bu maddeleri değiştirmek yerine kendi lehine kullanmaya uygun buluyor. Ya da siyaseten yeni anayasa vaadi ile kullanma yoluna seçiyor.

Bugün de böyle oluyor. Yine anketler yapılıyor. Yine erken seçim konuşuluyor. Yine yeni ittifak arayışları gerçekleşiyor. Yine partiler kendilerini geliştirmek, dönüştürmek yerine, rakipleri karıştırmaya enerjisini harcıyor. Yine ekonomi, hukuk ve demokrasi reformu konuşuluyor. Yine anayasa gündeme getiriliyor. Peki neden bunları düzeltmiyorsunuz, halk sizi neden seçti. Neden uzlaşarak bizi darbecilerin yazdığı ucube bir anayasadan kurtarmıyorsunuz. Hangi parti olursa olsun, hangi görüş olursa olsun uzlaşın, bizi önce darbe anayasasından kurtarın.

Sevgiyle kalın.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı