Advert
ERDOĞAN’IN ZİYARETİ VE FETÖ İDDİANAMESİ…
Ercan Akkar

ERDOĞAN’IN ZİYARETİ VE FETÖ İDDİANAMESİ…

Reklam

Malumunuz 16 Nisan’da ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin oylanacağı referanduma doğru geri sayım başladı. Siyasi partiler sistem hakkında halkı bilgilendirmek ve ikna etmek için uzunca bir süreden bu yana meydanlarda tüm hünerlerini ortaya koydu ve koymaya da devam ediyor.

 Bilindiği üzere ülkede son yıllarda yapılan her türlü seçim ve halk oylamasında anketler önemli rol oynadı. Doğal olarak bu referandum için gerçekleştirilen anketler de çok konuşuldu, çok tartışıldı, üzerinde büyük spekülasyonlar yapıldı ve yapılıyor. Ancak gerçek olan bir şey var ise ‘evet’ ve ‘hayır’ oylarının birbirine yakın olmasıdır. Durum böyle olunca ve zaman daraldıkça meydanlardaki söylem ve üslup da sertleşiyor. Bu arada siyasi partilerin adil olmayan bir ortamda yarıştıklarını söylemekte de yarar var sanırım.

 Her neyse asıl konuya dönecek olursak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yıl aradan sonra 288 milyon 315 TL'lik 85 projenin toplu açılış töreni için Diyarbakır’a geldi. Siyasilerin Diyarbakır’dan verdikleri mesaj her zaman çok önemli olmuştur. Dolayısıyla ziyaret öncesinde kentteki beklenti hem çok yüksek, hem de çok farklıydı.

 Ziyaret öncesi biraz daha bağımsız sivil toplum örgütü yetkilileri, esnaf ve sokaktaki vatandaştan edindiğimiz izlenime göre, ilk dört sıradaki sorunlar şöyle sıralandı;

 -Kürt sorununun çözümü,

 -Çözüm sürecinin buzdolabından çıkartılması,

 -İşsizliğin önlenmesi,

 -Çatışmalarda mağdur olanların mağduriyetinin giderilmesi…

 Bu beklentilerle Diyarbakır Valiliği önündeki miting alanına giden ve televizyonlarının başında önceki dönemlerde Diyarbakır’dan çok önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yine sürpriz açıklama ve çıkışlar yapmasını bekliyordu, ama olmadı.

 Bu mitingde gösterdi ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt oylarından ziyade biraz daha dağınık görünen milliyetçi oyları toparlamak amacıyla bu yönde söylem ve mesajlar verdi.

 Ha bu arada günler öncesinden 7 bin polis ile karadan ve havadan alınan çok sıkı güvenlik önlemlerinin, günlük yaşamı da olumsuz yönde etkilediğini belirtmekte de yarar var.

 PARSEL PARSEL BÖLÜŞMÜŞLER

 Diyarbakır’daki diğer önemli bir konu da, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Dicle Üniversitesi'nde FETÖ/PDY terör örgütü yapılanmasına ilişkin yürüttüğü soruşturmanın tamamlanmasıydı.

 Yazılarımı takip edenler çok iyi bilirler ki, bu konuda daha önce birçok yazı kaleme almıştım ve gelişmelerden sürekli olarak okurlarımı haberdar etmiştim. Nihayet FETÖ/PDY ile ilgili iddianame tamamlandı.

 İddianamede ihraç edilen eski Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile yardımcıları Aytekin Sır, Aslan Bilici ve Sabri Eyigün'ün 'Terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarından 22.5'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. İddianamenin en çarpıcı yönü ise, Dicle Üniversitesinde FETÖ/PDY terör örgütünün yanı sıra, değişik birçok tarikat ve cemaatin de yapılanmasının olmasının ortaya çıkartılmasıydı.

 Örgütün akademik yapılanmasının ayrıntılı olarak anlatıldığı iddianamede, 2008 yılı öncesi Dicle Üniversitesi'nde muhafazakar ve milliyetçi grupların, üniversiteye hakim olan PKK sempatizanı grubun baskılarına maruz kaldığını belirtildi. Bu grupların, PKK yanlısı gruba karşı birlikte hareket etme arayışına girmesi ile FETÖ/PDY terör örgütünün durumu lehine kullandığını belirten savcı, örgütün bu ortamı kadrolaşma için fırsata çevirdiğini ifade etti.

 Görünen o ki 1990’lı yıllarda PKK’yi bahane ederek çıkar elde etmek isteyen birçok grup gibi bazı tarikat ve cemaatlerin de PKK’yi kullanarak çıkar elde ettikleri ortaya çıkıyor. Yasal süreç devam ediyor. Sonucun ne olacağını yargının vereceği kararla göreceğiz.

 Sevgiyle kalın  

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı