Advert
Güzel ahlakla toplumsal destek şart…
Ercan Akkar

Güzel ahlakla toplumsal destek şart…

Reklam

Türkiye İslamiyet’i kabul etmiş bir ülkedir. Dinimiz bizlere iyiyi, güzeli ve temiz ahlaklı olmayı öğretir ve bu öğrettiklerini günlük yaşantımızda da uygulamamızı emreder. İyi bir Müslüman olmak için güzel ahlaka sahip olmak, kötü ahlaktan uzak durmak gerekir.

Güzel ahlaklı olmanın gereklerinden ve en önemlilerinden biri hiç kuşkusuz kadına yönelik taciz ve çocuk istismarı konusunda toplumsal duyarlılığa sahip olmak ve bunun gereklerini yerine getirmektir. Ama günlük yaşantımızda gördüklerimiz, işittiklerimiz ve rakamlar bunun böyle olmadığını gösteriyor. Bu son derece üzücü ve kaygı verici bir durum…

Birkaç gün önce Diyarbakır’ın Merkez Bağlar İlçesi’nde kimliği ne yazık ki henüz belirlenemeyen bir kişi, evlerinden sokağa çıkan 5-6 yaşlarında iki kız çocuğunu takip ediyor. Kız çocukları markete girince takipten vazgeçerek, evden çıkan başka bir kız çocuğunu takibe başlıyor. O kız çocuğunu yanına çağıran tacizci, ‘Sana 10 lira vereyim. Size bir yardım çıkmış. Benim arkamdan gel, o yardım paketlerini size vereceğim’ diyerek tacizde bulunuyor. Kız çocuğu da korkarak kendini zar zor evine atıyor.

Yine Bağlar İlçesi’nde, Suriye’deki savaştan kaçarak Diyarbakır’a yerleşen E.X. adlı hamile kadın, sabah saatlerinde iki çocuğunu okula götürürken, arkadan takip eden kişinin tacizine maruz kaldı. E.X, korku dolu anları polise şöyle anlattı:

‘Arkamda fark etmediğim bir kişi çocuklarımın gözü önünde beni elle taciz etti. Kendisine karşı koymamla bana silah çekip, tekme atmaya başladı. Büyük korku yaşadım. Silah çekmesiyle bir an beni ve çocuklarımı öldüreceğini düşündüm. Bana anlamadığım laflar söyleyerek uzaklaştı. Din iman kalmamış hamile bir kadına çocukları gözü önünde bu yapılır mı? Bu insanlık dışı saldırıya maruz kaldığım için utanç duyuyorum. O günden sonra dışarıya çıkmaya korkuyorum. Çocuklarımı eşim sabahları okula götürürken, öğlen dağılışta, eşim iş yerinde olduğu için korku içinde çocuğumu almaya gidiyorum. Yine bana bunu yapar endişesi yaşıyorum. Bu kişinin biran önce yakalanmasını istiyorum.’

Bu tacizler mağdurların üzerinde elbette ki, hiçbir zaman unutamayacakları bir travma bırakıyor ve özgüvenlerini yitirmelerine neden oluyor. Mağdurların bu travmayı en az hasarla atlatabilmesi için toplumsal destek şart. Nitekim görüşüne başvurduğum tüm uzmanlar bu konuda hemfikirler. Uzmanlar, bu konuda toplumsal desteğin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu ve insanların bu olaylara sıradanmış gibi bakmalarının ise, asıl korkuncu taraf olduğunun altını çiziyorlar.

Her iki olaydan sonra bazı kesim ve kişiler, bunlara da münferit ve sıradan olaylar gibi bakabilir ve günlük tepkiler verebilir. Ancak, resmi rakamlar ve bazı girişimler, konunun ciddiyetini kat ve kat ortaya koyuyor. İşte konuyla ilgili bazı veri ve rakamlar…

- Adalet Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı.

- Adalet Bakanlığı verileri; yılda ortalama 8 bin çocuğun cinsel olarak istismar edildiğini ortaya koyuyor.

- Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sırada…

- TÜİK verilerine göre; 2015 yılında Türkiye’de işlenen suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işlenirken çocuğa şiddet ve cinsel istismar öne çıkıyor.

- Resmi rakamlar; Türkiye’de kadınların yüzde 45’i, erkeklerin yüzde 10’u, çocukların da en az bir kez cinsel istismara maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Altınbaş Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Zeynep Banu Dalaman da, YÖK’ün talebi üzerine üniversitede Cinsel Taciz ve Saldırı Birimi kurduklarını belirterek, ‘Türkiye’de yaşayan kadınların yüzde 41’i mutlaka hayatlarında bir kez cinsel saldırıya uğramış. Bu oran çok yüksek. Cinsel tacizde ise, bu rakam yüzde 93. Yani, neredeyse Türkiye’deki her kadın cinsel tacize uğramış’ diyerek kadına yönelik taciz konusunun hangi boyutlara vardığını gösteriyor.

Bu görüntü karşısında dinimizin öngördüğü gibi temiz ahlakla bu istismar ve tacizlere karşı toplumsal duyarlılığımızı yükseltmeli ve istismar ve tacizcilerin ellerini kollarını sallayarak yeni istismar ve tacizlerde bulunmalarını engellemeliyiz. Güvenlik güçleri de Bağlar İlçesi’ne korku salan tacizci veya tacizcileri biran önce yakalamalı ki, kumu vicdanı rahatlasın.

Sevgiyle kalın.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı