Advert
Advert
Bir Sergiden Geriye Kalanlar 2
Mehmet YÜCEL

Bir Sergiden Geriye Kalanlar 2

Reklam

Ressamların hayatındaki en anlamlı ve değerli zamanları açmış oldukları sergilerde tanıştıkları izleyicileridir. Demiştim 1. Bölümde Hele ki bu izleyiciler sanata gönül vermiş ya da sanata yönelmeye başlamışsa bu şahane bir duygudur ressamlar için.

Geçen hafta açmış olduğum Anadolu 'dan Bize Kalanlar isimli sergi Şanlıurfa da açmış olduğum sergimde ki değerli gördüğüm bir kaç izleyicimden bahsetmek istiyorum bu bölümde. Bir Akşam vakti saat yaklaşık 21:00 civarı. Kapıda bir silüet belirdi. Biraz da çekinerek belki de salonu kapatacağımı anlamış olmalı ki

- sergi açık mı? dedi.

Tabiki efendim ne demek. Buyrun, gezebilirsiniz dedim.

Önce sergiyi genel olarak gözlemledi. Sanat kokulu uzun bir sohbet.

İsmim Garabed, aslen urfalıyım  Yeni zelanda vatandışı. İyi bir dost olduk. Sadece 2 günlüğüne urfaya gelmiş olmasına rağmen 2 günde sergimi ziyaret etti. Doyamadım sanata dedi. O değerli zamanının uzun bir süresini sergide geçirdi.

Önceki yazımda uzunca anlatmıştım dostum Garabet 'i.

Avusturalyalı turist izleyiciler. Dışardan sergi afişini görmüş olmalılar ki içeriye daldılar. Ancak o kadar merakla resimleri izlediler ki 1 saate yakın durdular. Yarım ingilizcemle iletişim kurduk. Ancak memnun oldukları anlaşılıyordu. Çektikleri fotoğraflardan. Ve en değerli izleyicilerim, Urfa'nın gururu, altın kızlarımız, Hacer ve Fatma, urfa basketbol takımının oyuncuları. Saat 16:30 civarıydı. Sergi salonuna girdiklerinde salonun dışında moladaydım. İlk olarak Tekerlekli sandalyeyle sergi salonuna girdiklerinde gördüm onları. Onlar resimleri incelerken biraz da bilinçli olarak girmedim içeriye. Çünkü izleyiciyi bir müddet resimlerle başbaşa bırakmalısınız ki izleyici resimlerle bütünleşsin diye. Yaklaşık yarım saat resimleri teker teker incelediler. Sonra beni görmüş olmalılar ki

 - resimleri siz mi yaptınız.

Dediler.

Evet dedim. Bu saniyeden itibaren sanat dolu keyifli bir sohbet başladı. Resim yaptıklarından bahsettiler. Resimler hakkında konuştuk. Toplumun sanata verdiği değer ve sanatın topluma katkıları üzerine uzun bir sohbet oldu. Evet gözleri parlıyordu her ikisininde, sanata olan ilgileri gözlerinden okunuyordu. Meraklı soruları, düşünceleri sanata ne denli önem verdiklerini gösteriyordu. Resim sanatına olan ilgilerinden bahsediyorlardı. Resim kursuna gitmişlerdi. Ancak maalesef ki verilen yanlış ve eksik eğitim ile yanlış yönlendirme sayesinde bırakmışlardı. 2. Gün tekrar geldiler, bu kez bir arkadaşlarını da getirmişlerdi. Muhammed. Yaklaşık 1 saat koyu bir sohbet. Sonuç çok güzeldi. Hem 3 güzel insan tanımıştım hem de içlerindeki sanat aşkını tekrar canlandırmıştım. Karar verdiler resim bölümüne hazırlanmaya.

Sonuç şu aslında: sanatı topluma izleyiciye yeterince anlatmazsanız, ne toplumun sanat konusunda bilinçlenmesini bekleyebilirsiniz, ne de toplumun sanatçıları anlamasını.

Ancak şunu ifade etmem gerekir ki iş burada sanat eğitimcileri ve sanatçılara düşmektedir. Velhasıl anlatmalıyız, yorulmadan, pes etmeden.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı