Advert
Advert

Çocuğum ve Ben Sempozyumu Sonuç Raporu

Şanlıurfa Valiliği ve Güneydoğum Derneği Tarafından 17 Nisan 2018 tarihinde düzenlenen "Çocuğum ve Ben" sempozyumu sonuç raporu açıklandı.

Çocuğum  ve Ben Sempozyumu Sonuç Raporu
Çocuğum  ve Ben Sempozyumu Sonuç Raporu Admin
Advert

Düzenleyen Kurumlar:

Şanlıurfa Valiliği ve Güneydoğum Derneği

Program

Tarih: 17 Nisan 2018

Saat: 09.30 – 17.30

Yer: GAPTEAM / Şanlıurfa

Katılımcılar:

Prof. Dr. Mehmet Ali ÇULLU – Harran Üniversitesi

Nihat ERİ – Güneydoğum Derneği - 22. dönem Mardin Milletvekili ve Mardin Ak Parti İl Başkanı

Hasan BİLİCİ – Şanlıurfa ASP İl Müdürü

Mehmet Arif KIRIKCI – Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı

Mahmut AKTAŞ  - Şanlıurfa Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı

Doç. Dr. Sedat BENEK – Harran Üniversitesi

Melike NEŞETBEYOĞLU – Şanlıurfa Barosu

Duygu SUCUKA  - Güneydoğum Derneği

Gül SAN – Güneydoğum Derneği

Konu Başlıkları:

Çalışan çocuklar(Tarım, sanayi, sokak)

Şiddet, taciz, tecavüz, istismar

Suç odaklarına kaptırılan çocuklar

Sokak çocukları

Çocuk intiharları

Çocuk evlilikleri

***

MEVSİMLİK GEZİCİ TARIM İŞÇİLERİ ile İLGİLİ GENEL ve BÖLGESEL BİLGİLER

Çocuk işçiliği, 7-14 yaşları arasındaki çocukların uygun olmayan şartlarda ve gelişimlerine zarar verebilecek bir şekilde çalışmaları sürecidir. Bu süreç içerisinde çocuk haklarına uymayan bir şekilde işlemekte ve çocukların geleceğini ipotek altına almaktadır. Fiziksel, bedensel ve zihinsel olarak henüz yeterli düzeye gelmemiş bireylerin fiziksel, bedensel ve zihinsel yeterliliğini aşacak veya gelişimini tehlikeye düşürecek işlerde çalışması veya çalıştırılmasıdır. Buna göre 14 yaşın altındaki bireyler çalışan nüfus kategorisinde değerlendirilmeyip ‘Çocuk İşçi’ olarak ifade edilmektedir. Eğitim açısından baktığımızda ise ilkokul ve ortaokulun (4+4+4) sekiz yıl zorunlu okutulması, bu sekiz yılın bitimi olan 14 -15 yaşın altındaki bireylerin çalıştırılmasının uygun olmadığı, eğitimlerini olumsuz yönde etkilediği söylenebilir. Çocuk işçiliğinin başlıca nedenleri;

  1. Yoksulluk
  2. Sosyal Normlar veya Geleneksel Bakış Açısı
  3. Göç
  4. İşsizlik
  5. İşverenlerin çocuk iş gücüne talebi
  6. Mevzuatların yetersizliği ve uygulanmaması

Yapılan araştırmalar sonucunda mevsimlik gezici tarım işçisi çocuklarda ve ailelerinde;

1- Erken yaşta evlenmenin en çok olduğu, birden fazla kadınla evlenmenin en çok görüldüğü,

2- Doğum oranın çok yüksek olduğu ve aynı zamanda çocuk ölüm oranlarının yüksek olduğu, doğum oranın yüksek olmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi aile reisleri için ‘Bir Çocuk Bir İşçi’ gözüyle bakıldığı için ‘Ne kadar çok çocuk, o kadar fazla gelir’ anlayışı,

3- Sigara kullanma oranının yüksek olması ve özellikle küçük yaştaki (Ortaokul öğrencileri) çocuklarda çok sık görüldüğü,

4- Kız çocuklarının okula gönderilmediği ve aile içi şiddetin en çok görüldüğü,

5- İlkokul, ortaokul ve liselerde öğrenimini yarıda bırakma oranının en fazla olduğu yapılan araştırmalar sonucunda saptanmıştır.

2016 YILI HAZİRAN AYI MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ ÖĞRENCİ BİLGİLERİ

 

İLÇE

OKUL ÖNCESİ

İLKOKUL

ORTAOKUL

LİSE

Toplam

1

AKÇAKALE

45

1279

1631

518

3473

2

BİRECİK

2

67

61

3

133

4

CEYLANPINAR

 

94

74

 

168

5

EYYÜBİYE

94

3.582

3.793

1332

8.801

6

HALFETİ

 

17

11

7

35

7

HALİLİYE

 

218

92

 

310

8

HARRAN

 

533

551

 

1084

9

HİLVAN

 

356

208

58

622

11

SİVEREK

13

918

971

282

2184

12

SURUÇ

 

98

218

84

400

13

VİRANŞEHİR

 

342

416

390

1148

Toplam

 

154

7504

8026

2674

18.358

 

2017 YILI HAZİRAN AYI MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ ÖĞRENCİ BİLGİLERİ

 

İLÇE

İLKOKUL

ORTAOKUL

LİSE 

Toplam

1

EYYÜBİYE

1914

3038

496

5448

2

AKÇAKALE

603

855

69

1527

4

HALİLİYE

600

374

42

1016

5

SİVEREK

241

281

304

826

6

SURUÇ

305

216

260

781

7

HARRAN

271

429

3

703

8

VİRANŞEHİR

50

106

254

410

9

HİLVAN

170

89

29

288

11

CEYLANPINAR

147

24

3

174

12

BİRECİK

25

22

3

50

13

HALFETİ

6

18

3

27

GENEL TOPLAM

11.250

 

Kaynak: Şanlıurfa Mevsimlik Tarım İşçileri İzleme Kurulu, Haziran 2017, Şanlıurfa.

 Kazanımlar

  • 19/06/2017 tarihi itibariyle mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışmaya giden 11.250 öğrenciden 4655’i e-okul kayıtlarına göre okula kazandırılmıştır.
  • 2016 yılı öğrenciyi okula kazandırma oranı :  % 10
  • 2017 yılı öğrenciyi okula kazandırma oranı :   % 41

***

ŞANLIURFA’DA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ

Çocuk işçi sorunu geçmişten günümüze kadar süregelmekte olan gerek dünyanın gerekse ülkemizin temel sıkıntılarından birisidir. Ucuz iş gücünden dolayı çeşitli zor ve tehlikeli işlerde çalışan çocuklar, fiziki ve psikolojik açıdan zorluk çekmektedirler. BM Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)’na göre 18 yaşını doldurmamış her insan çocuk olarak tanımlanır. Çocuk işçi ise “çocuğun yaşına ve işin türüne bağlı olarak, minimum çalışma saatini aşan ve çocuğa zararlı olan iş şeklinde tanımlanmaktadır. İLO da çocuk işçiliğini, çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar verici işlerde istihdam edilmesi olarak ifade etmektedir. 

Şanlıurfa Mevsimlik Tarım İşçileri İzleme Kurulu (ŞAMTİ)’ndan alınan bilgilere göre 19.06.2017 tarihi itibariyle mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaya giden 11,250 öğrenci bulunmaktadır. TÜİK verilerine (2017) göre ise Şanlıurfa ilinde 4326 çocuk işçi bulunmaktadır. Şanlıurfa ilinde gerçekten mevsimlik tarım işçisi öğrencilerin sayısının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Diğer sektörler de göz önünde bulundurulduğunda ildeki çocuk işçi sayısı daha fazladır.

Sonuç olarak gerek Şanlıurfa’da gerekse Türkiye genelinde çocuk işçi sayısı bir hayli fazladır. Eğitim çağındaki bu çocukların temel hakkı olan eğitimlerinden uzak kalmaları ve iyi koşullar altında çalışmamaları onların kişilik yönünden yıpranmasına sebep olmaktadır.

 

Daha da ötesi çocuk işçiliği, GAP Bölgesi’nde ve özellikle Şanlıurfa ilinin “kangreni” olmuş durumdadır. Bölgede yüzbinlerce çocuk işçi bulunmaktadır. Bu yüzden mevsimlik tarım işçi ailelerinin yoğun bulunduğu illerde/ilçelerde/semtlerde/mahallelerde “Eğitime Erişim ve İletişim Birimi” adındabir birimkurulmalıdır. Bu birim, sadece okula erişimi sorunu yaşayan öğrencilere yönelik sistemli ve kayıtlı çalışmalıdır.Söz konusu sistemde her uzman belli sayıda bakabilecek öğrenci sayısına bakmalı, aileye gerekli bilgilendirmeler yaparak farkındalık oluşturmalıdır. Belli bir sayıdaki öğrenciye/aileye bir PDR ya da özel eğitimlerle bir öğretmen atanmalıdır.

***

SUÇA İTİLEN ÇOCUKLAR VE ÇOCUK SUÇLARI

Hukuksal bir olay olduğu kadar aynı zaman da toplumsal ve kültürel bir olay da olan suç , çoğu zaman çeşitli nedenlerin bir neticesi olarak ortaya çıkan ,uygun olmayan sosyal ortamların bir ürünüdür. Çocukluk ve gençlik çağlarında işlenen suçlar bütün dünyada en çok tartışılan toplumsal sorunların başında gelmektedir. Dünyada milyonlarca Türkiye’de ise yılda yaklaşık 150.000 ‘den fazla çocuk suça sürüklenmektedir. Suça karışan çocukların yaş ortalaması ise ; yıldan yıla hızla düşüş göstermektedir.

Çocuğu suça iten nedenleri iki grupta toplayabiliriz.

  1. Bireyselnedenler (Fiziksel ,Psikolojik)
  2. Çevreselnedenler
  1. BireyselNedenler:

Çocuğun kendisine ait bazı kişilik ve fiziksel bozuklukları söz konusu olmaktadır. Çocukta görülen fiziksel bozukluklardan; doğuştan gelen bedensel sakatlık eksiklik özürler hastalıklar çocukta ciddi ve tedavi edilemeyen bazı travmalara neden olabiliyor.

  1. ÇevreselEtmenler
  1. Aile

Ailede, şiddet, istismar ve çocuğun ihmali söz konusu ise,çocuğa uygulanan disiplin ve otoritenin normal düzeylerden farklı olması, çocuğun cezalandırma ve ödüllendirilme tekniklerinin arasındaki orantısızlık,çocuğun ruhsal gelişimini etkilemektedir.

Yine bazı risk faktörlerinden en önemlisi,aile içinde suça karışmış bir bireyin bulunmasıdır.Yapılan araştırmalarda böyle aile de büyüyen çocukların suça karışmama ihtimali oldukça azdır.Bazen çocuk aile tarafından suçun işlenmesinde kullanılmaktadır.

  1. Maddiimkansızlık

Dünyada ve özellikle Türkiye’de suç işleyen çocukların çoğunun maddi imkansızlıktan dolayı suça karıştığı görülmektedir. ABD,Avrupa ve Japonya’daki çoğu suçlu çocuk yoksul ailelerin çocuklarıdır. Bu genç insanlar kendilerininkinden çok daha iyi koşullarda yaşayan kişileri gördükçe umutsuzluğa kapılabilmekte ve suç işlemeye yönelmektedirler.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Çocuk Bürosu tarafından yapılan bir araştırmaya göre çocuk işçilerin  %35’i 13 yaşından küçüktür.

 

  1. Medyave internet etkisi

Bugün Türkiye ve dünyada tüm çocuklar teknolojinin amacı dışında kullanılması sonucu tehlike altında bulunmaktadır.

 

  1. Arkadaşgrupları

Çocuk bir gruba dahil olabilmek adına o grup üyeleri gibi davranır onlar gibi giyinir tüm yaşam tarzını sırf dışlanmamak adına grubun istekleri doğrultusunda değiştirir. Eğer grupta suç işlemeye meyilli çocuklar var ise tüm grubu bir lider gibi yönlendirerek suç işlemeye yöneltir.Birlikte hırsızlık yapar birlikte içki ve tütün ürünleri kullanır hatta zamanla uyarıcı ve uyuşturucu madde kullanmaya başlarlar.

ÇOCUK SUÇLARI

Çocuklar tarafından bugün en fazla işlenen suçlara baktığımızda mala karşı işlenen suçlar ilk sırayı almaktadır. Hırsızlık,yankesicilik, yağma ve gasp,dolandırıcılık vs suçlar çocuklar tarafından en çok işlenen suçlardır. 2.sırada ise adam öldürme, adam yaralama, adam öldürmeye teşebbüs suçları yer almaktadır.Cinsel suçlar, uyuşturucu madde kullanımı ve ticareti ise bu suçları takip etmektedir.

Türkiye’de cezaevlerindeki çocuk sayısı geçmiş yıllara oranla %20 oranında artış göstermektedir. Suça eğilim yaşı ise 15 yaş altına kadar düşmüştür.

Türkiye’de 2016 yılında yapılan araştırmalarda; güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 2016 yılında 333 bin 435 oldu. 2017 yılında ise bu oran %10 ile %15 arasında bir artış gösterdi. Çocukların %54,8 inin 15-17 yaş grubunda ,%23,2 sinin 12-14 yaş grubunda %21,9 unun ise 11 yaş altındaki çocuklar olduğu görüldü. Bu çocukların %65,4 ü erkek %34,6’sı ise kız çocuğu oldu.

Güvenlik birimlerine getirilen bu 333 bin 435 çocuğun %47,5’i mağdur olarak; %32,6’sı kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla (suça sürüklenme), %12,3‘ü bilgisine başvurulma amacıyla %3,5’i kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) ve %4,1’i ise bu nedenlerin dışındaki nedenlerden dolayı geldi yada getirildi.

En çok karışılan suçlar ise;

* yaralama

* hırsızlık

* uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı, satışı ve satın alınması

* cinsel suçlar

* mala zarar verme suçu ve tehdit oldu.

Adli Birimlere 64 bin 981 Çocuk Sevk Edildi

Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların %69,4 ü ailesine teslim edilirken ; %19,5’i adli birimlere sevk edildi. Sosyal kurumlara sevk edilen çocukların oranı ise 2,8 oldu. Diğer taraftan geliş nedeni suça sürüklenme olan çocukların %55,6’sı adli birimlere sevk edilirken , %39,1‘i ailesine teslim edildi.

Mağdur olarak gelen çocukların %87,6’sı ailesine, %3,2’si sağlık kuruluşuna, %2,6‘sı da sosyal kuruma teslim edildi.

(Açıklama:TÜİK 1 Ağustos 2017 tarihli ve 24680 sayılı haber bülteninden alınan istatistiklerdir.)

Şanlıurfa’da Çocuk Suçları

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; 2016 yılında çocuk nüfusun toplam il nüfusu içindeki oranı illere göre incelendiğinde, en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, %47 ile Şanlıurfa oldu. Bunun yanı sıra; Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle sığınmacı olarak gelen ailelerle birlikte bu oranda yaklaşık olarak %7 ve %10 oranında artış yaşandı. Tüm bu nedenler önlenemez derecede çocukların suça karışmasına yada suçun mağduru haline gelmesine neden oldu.

Şanlıurfa da bugün belki de en büyük tehlike çocukların uyuşturucu madde kullanımı ve bu maddelere erişimleridir. Uyuşturucu madde kullanımı yaşı;emniyet kaynaklarındaki raporlar göz önüne alındığında Şanlıurfa’da 12 yaşa kadar düşmüştür. Çocukların bu maddelere erişimi kolaylaşmış ve bu maddeleri çok düşük fiyatlarla elde ettiği gözlemlenmektedir. Eğer çocuk bu maddeye erişmekte parasal sıkıntı çekiyorsa başka suçlara karışma ihtimali söz konusu olmaktadır.

Şanlıurfa’nın nüfusu en yoğun olan ilçesi Eyyübiye, aynı zamanda en dezavantajlı ilçesi konumundadır. Ailelerin gerek eğitim düzeylerinin düşük olması,gerek çocuklarına karşı ilgisizliği ve maddi imkansızlıkları, çocukların erken yaşta sokakla tanışmasına ve tehlikelere açık hale gelmesine neden oldu. Suç oranının en fazla olduğu bu bölge gelecekle ilgili kaygıları artırmaktadır. Suça karışan çocukların yanında suçun mağduru çocuk sayısı da Şanlıurfa’da giderek artmaktadır.

Şanlıurfa’da çocuklar en fazla;

  • Cinsel suçlar
  • Aile düzenine karşı suçlar
  • Tehdit
  • Kişiyihürriyetindenyoksunbırakmasuçlarındansuçunmağduruolmuştur.

Sadece 2016 yılından itibaren Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonunca kayıt altına alınmış, çocuğun aile içi istismarı konusunda bir çok dosya bulunmaktadır. Sokakta dilendirilmek suretiyle çalıştırılan çocukların sayısı ise gün geçtikçe artmaktadır. Bu çocuklar arasında geçmiş yıllara oranla en fazla Suriyeli sığınmacı çocuklar olduğu görülmektedir. Çocuklar ya aileleri ya da organize bir suç çetesi tarafından kullanılmaktadır. Gerekli denetim ve koruma maalesef ki bu çocuklar için sağlanmamaktadır.

Genel olarak Şanlıurfa’da çocuklar tarafından işlenen suçlara bakıldığında ise;

  • Hırsızlık
  • Uyuşturucumaddekullanımıveticareti
  • Adam yaralama
  • Tehdit
  • Adam öldürme
  • Cinselsuçlardır.

Suça İtilen Çocuklar İçin Neler Yapılabilir

Çocukların suça yönelmesinde en büyük etken aslında onlara karşı işlenen suçlar ve haklarının ihlalidir. Bugün en fazla ihlal çocuk hakları konusunda gerçekleşmektedir. Çocukların eğitim, sağlık, yaşama, barınma, fiziksel ve psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma hakları söz konusu iken devletler bu hak ihlallerinin önüne geçmek, çocukların bu haklarını kanunlarla güvence altına almak ve bu hakları ihlal edenlere karşı en ağır cezai yaptırımları uygulamakla mükelleftir.

Türkiye’de son yıllarda yaşanan çocuğun istismarı ve ihmali ve çocuğa karşı uygulanan şiddetteki artış cezai yaptırımların yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir. Aileler çocuğun cinsel istismarı karşısında sessiz kalmaktadır. Aile içinde birçok çocuk en yakınları tarafından istismara maruz kalmaktadır. Yukarıda açıklamaya çalıştığımız çocuğu suça iten nedenler son bulmadıkça çocuk suçlarının önüne geçilemeyecektir.

Şu an en fazla genç nüfusa sahip olduğumuz ülkemizde çocuklar ve gençler hızla suç bataklarının içerisine çekilmeye çalışılmaktadır. Öncelikle bugün sadece çocuklara özgü eğitim, barınma, sağlık vb. tüm sorunlarına çözüm olabilmek adına Çocuk Bakanlığının kurulması gerekmektedir.

Çocuğa karşı işlenen suçlara en ağır yaptırımların uygulanmasıyla caydırıcılığın sağlanması gerekmektedir. Suç işleyen çocuğun sadece cezaevlerinde rehabilite edilmesi ve topluma kazandırılması mümkün değildir. Çocuğu suça iten nedenler ve onlara karşı işlenen suçlar son bulmadıkça maalesef ki daha birçok çocuk geri kazanılamamak üzere kaybedilecektir.

***

ŞANLIURFA’DA ÇOCUKLARA DÖNÜK ÇALIŞMALAR

Şanlıurfa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından sokakta çalıştırılan çocuklar ile ilgili yapılan saha çalışmalarında Şanlıurfa ilinde sokakta yaşayan çocuk sayısının yok denecek kadar az olduğu fakat sokakta çalıştırılan ve dilendirilen Suriyeli çocuklarında içinde bulunduğu bir grubun olduğu görülmüştür. Saha çalışmasında özellikle bu çocukların ikametlerinin olduğu Eyyübiye ve Haliliye Sosyal Hizmet Merkezlerinde görevli meslek elemanları tarafından, sokak mobil ekipleri kurulmuştur. Bu ekipler tarafından çocuklar ile mesleki görüşmeler yapılarak sokakta çalışma nedenleri ve aileleri hakkında bilgiler alınmış, çocuk ve ailelerine yönelik gerekli mesleki çalışmalar, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmış, maddi durumu iyi olmayan ailelere yönelik nakdi yardımlar gerçekleştirilmiştir. Sokakta çalışan ya da dilendirilen çocukların yoğunlukla Eyyübiye ilçesinde ikamet ettikleri tespit edilmiştir.

14 Temmuz 2017 tarihinden itibaren 106 çocuğa ulaşılmıştır. Bunlardan 54 tanesi Suriye uyruklu 52 tanesi Türkiye vatandaşıdır. Çocuklarla yapılan görüşmelerde büyük bir oranın okuma-yazma bilmediği, okula devam edenlerin ise aileleri tarafından okula geç yazdırıldıkları tespit edilmiştir. Yapılan saha çalışmalarında çocukların haklarının yazılı olduğu kitapçıklar dağıtılmıştır. Suriyeli çocuklarla tercüman eşliğinde görüşmeler yapılmıştır.

Saha çalışmalarında Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ile işbirliği içerisinde koordinasyon sağlanarak çocukların ailelerine ulaşılmış ve sosyal hizmet müdahaleleri gerçekleştirilmiştir. Eğitim-öğretim yaşında olan çocukların eğitime devamının sağlanması için 5395 sayılı “Çocuk Koruma Kanunu” gereği eğitim ve danışmanlık tedbirleri alınarak üçer aylık periyodlar şeklinde izlemeleri yapılmıştır. Sokakta çalıştırılan ya da dilendirilen çocukların ailelerine yönelik psiko-sosyal destek ve bilinçlendirme eğitimleri verilmiştir. Sokakta yaşayan ve çalıştırılan çocukların ‘ALO 183’ hattına gelen ihbarları da değerlendirilerek çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Ailelerine teslimi uygun görülmeyen suça sürüklenen çocuklar ile çocuk yaşta evlendirilmeye çalışılan çocuklar kolluk kuvvetleri tarafından uygun kuruluşlarımıza teslim edilerek çocuk hakkında yapılan sosyal inceleme sonucuna uygun sosyal hizmet müdahale yöntemleri gerçekleştirilmektedir. 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu çerçevesinde gerekli tedbirlerin alınması sağlanmaktadır.

10 Mayıs 2018

(Derleyen: Duygu Sucuka)

urfa çağdaş şanlıurfa şanlıurfa valiliği güneydoğum derneği çocuğum ve ben sempozyumu sonuç raporu duygu sucuka
Reklam
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı