Advert
Advert

HDP'den dokunulmazlıkların kaldırılmasına tepki

Şanlıurfa’da HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ardından Ahmet Bahçıvan İş Merkezinin önün de basın açıklaması yaparak dokunulmazlıkların kaldırılmasına tepki gösterdi.

HDP'den dokunulmazlıkların kaldırılmasına tepki
HDP'den dokunulmazlıkların kaldırılmasına tepki Admin
Advert

HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ardından Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Şanlıurfa HDP milletvekili Osman Baydemir, Şanlıurfa HDP milletvekili İbrahim Ayhan, Şanlıurfa HDP milletvekili Dilek Öcalan, Şanlıurfa HDP İl EŞ Başkanı Ayşe Sürücü yanı sıra parti üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Basın açıklaması sırasında Kürtçe ve Türkçe protestolar yapıldı. Elleriyle açtıkları pankartlar ve afişlerle dokunulmazlıkların kaldırılmasına tepki gösterdiler. Basın açıklamasını HDP İl EŞ başkanı Ayşe Sürücü okudu.

Ayşe Sürücü, “2014 yılı Ekim ayında kararı alınan yeni savaş konseptinin sonuçlarını, yaklaşık 1 yıldır tüm boyutları ile yaşıyoruz. HDP'nin Haziran seçimlerindeki başarısı ve Türkiye halklarının barış ve demokrasiden yana kullandığı tercihle, tek basma iktidar olma ve anayasayı değiştirme hayalleri suya düşen saray ve AKP'nin devreye koyduğu savaş konseptiyle sokağa çıkma yasakları, infazlar, katliamlar, gözaltında işkence, taciz- tecavüz, hukuksuz gözaltı ve tutuklamalar artarak devam etmektedir. Siyasi iktidarın kendisine güçlü bir şekilde muhalefet eden partilere, aydınlara, sanatçılara, STK'lara ve tarafsız medyaya tahammülünün olmadığı tüm kamuoyu tarafından görülmektedir. Türkiye’nin demokratikleşmesine, barış ve demokrasiye dair fikirlerle ve politikalarla başa çıkamayan iktidar çaresizliğinden tutuklamalara başvuruyor. Tüm saldırılara, katliamlara, sokağa çıkma yasaklarına ve kentlerin bombalanmasına rağmen demokratik siyaset yolundan vazgeçmeyen, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun demokratik çözümü için her alanda mücadele etmeye devam eden HDP ve DBP de siyasetten tasfiye edilmek istenmektedir. DBP'li Belediyeleri kayyum atayarak ele geçirmek isteyen iktidar bir taraftan belediye eş başkanlarını ve meclis üyelerini diğer taraftan parti meclisi üyelerini tutuklamaktadır. Son olarak aynı zihniyetin ürünü olarak BDP eş genel başkanı Kamuran Yüksek parti ve halk toplantılarında yaptığı konuşmalardan dolayı gayri ciddi gerekçelerle. Hukuka aykırı bir şekilde tutuklanmıştır. En son Suruç belediye meclis üyeleri, DBP ilce eş başkanları, yöneticileri ve bir yardım kuruluşu olan rojava yardımlaşma ve dayanışma derneği Urfa eş başkanı ve yöneticileri tutuklanmıştır. Yine her platformda saldırının hedefi haline getirilen, yöneticileri, parti meclisi üyeleri hukuka aykırı bir şekilde tutuklanan HDP’nin bu defa seçilmişleri hedef haline getirilmiştir. Parlamentoda grubu bulunan ve 3. Büyük parti olan HDP'li seçilmişlerimiz politik faaliyetlerinden dolayı susturulmak, yasama dokunulmazlıkları gasp edilmek isteniyor. 'Dokunulmazlıkların kaldırılması'  adı altında, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun demokratik çözümü için her alanda mücadele eden partimiz ve seçilmişlerimiz Meclisten tasfiye edilmek istenmektedir. HDP ile siyaset alanında baş edemeyenler zor kullanarak ellerindeki baskı aygıtlarını ve meclisteki sayısal çoğunluklarını kullanarak partimizi susturmaya çalışmaktadır. Kimin mecliste olacağına halk değil iktidar ve onun destekleyicileri karar veriyor. 1993 yılında DEP'li Kürt siyasetçilerini yaka paça meclisten atan zihniyet Türkiye siyasi tarihinde telafisi imkânsız tahribatlar yaratmıştır. Bu gün bu zihniyetin tekrarı Türkiye'nin siyasi geleceği açısından daha ağır ve tahribatlara varacaktı. Dokunulmazlıkların kaldırılması adı altında, saray Darbesine EVET oyu kullanan tüm siyasiler bekleyen karanlık sürecin bir parçası, olmaktan kurtulamayacaklar. 19901. yıllardaki özel savaş yöntemlerinin, 1993 yılında DEPlilerin meclisten atılmasının ve 2009 yılın da KCK adı ile başlayan siyasi soy kırım operasyonlarının Kürt sorununu çözmediği, bil akis Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçtiği ortada iken bu gün av, yöntemlerin denenmesinin hatta ötesine geçilmesinin demokratikleşmeye ve Kürt sorunun çözümüne hiçbir katkısının olmayacağı açıktı. Bir kez daha vurgulayalım ki zulüm ve baskıyla hiçbir iktidar abat olmamıştır. Savaş iktidarına karşı muhalefet eden tüm yapılar, siyaset alanından silme çabaları dün olduğu bu gün de sonuçsuz kalacaktır. Böyle süreçleri iyi bilen siyası hareketler mücadelelerini çok daha güçlü bir biçimde devam ettireceklerdir. Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürt sorunun demokratik çözümü ve kalıcı barışın tesisi için hukuksuzluklara ve saldırılara karşı mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.” dedi.

Osman Baydemir, “Bir rejimin hukukun üstünlüğüne dayadığı olmayışı her şey den önce meşru bir zeminde halk tarafından halk iradesi ile başlar meşrulaştırmanın özü. O yürekli o gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuata bin bir eylemlerden geçmesidir. Eğer biz halkın iradesi gasp edilmesi ile halk tehdide, şantaja maruz bırakılmak sureti ile bir yönetimle pişirilmişse orada orda oluşan yönetimin meşruluğu şüphesiz ki tartışma konusudur. Değerli kardeşlerim 7 Haziran öncesi, Türkiye’nin dört bir yanında seçim sadece bir demokrasi karnavalı değil haklarımızın inançlarımızın ne kadar çeşitlilik ve farklılık varsa aydınlık geleceğe, barışa, adalete birlikte yürüdüğü dönemin adıydı. Bu ülkenin çocuklarıyla kanlarıyla iktidar kalmaya çalışanlar 7 Haziranda halk iradesini tanımıyorlardı. Suruç katliamından sonra ülke yeni bir savaşın, çatışmanın kan ve gözyaşının haline geldi. Halk dediler ki bunların gözü dönmüş verelim bunlara oyları bu kan dökülmesin. Ve halk sadece kan dökülmesin diye oyunu bunlara verdi. Bunların temel amaçları bir istikrar sağlamak değildir, bunların amaçları 78 milyon kişinin etnik kimliği ile inançsal kimliği ile sınıfsal kimliği ile bir arada eşit bir şekilde yaşatmak değildir. Tek bir amaçları var, yeni bir rejim inşa etmek. O rejimde saltanat yerleşmiştir, tek adam yerleşmiştir bir şahsı onun ailesinin, onun yakın çevresinin saadeti için daha fazla zenginliği için bugün asker, polis, gerilla her insan katledilmesi meşru görülüyor, reva görülüyor.  Sizlerle birlikte dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin, basın açıklaması yapıyorsak bizim için işin özü biz milletvekillerin dokunulmaması değil, bu yetkiyi, bu görevi bu ateşten siz bu yetkiyi bize verdiniz. 250 bini aşkın nüfusu ile Urfa halkının emeği ile çabasıyla inancıyla parlamentoya gönderilen iradeyi çıkarmaya çalışıyorlar. Şırnak’ta, Silopi’de, surda her cenaze ailesine gönderildiğinde 78 milyon kişinin bir arada yaşama arzusu ortadan kaldırılıyor. Zalimlik kimden gelirse gelsin biz gözümüzü odan kırparsak bu halkın hakkı bize haram olsun. Bu halk eşitlik, özgürlük bir yaşam sürdürene kadar bu halkın emaneti bizde ölene kadar bu halkın hizmetkârı olmaya devam edeceğiz. İster dokunulmazlık olsun, ister olmasın biz bu halka hizmete devam edeceğiz. Bu savaşın bu zulmün hiç kimseye fayda sağlamayacak. Buradan yetmişten, yediye herkese çağrıda bulunuyorum, gelin bu çağın nemrutlarına da savaş politikalarına karşı güçlü duralım. Bunların amaçları Kürtleri parlamento dışına itmektir.” dedi 

Urfa çağdaş şanlıurfa hdp Şanlıurfa’da HDP’li milletvekilleri dokunulmazlıklara tepki Ahmet Bahçıvan İş Merkezi Şanlıurfa HDP milletvekili Osman Baydemir Şanlıurfa HDP milletvekili İbrahim Ayhan Şanlıurfa HDP milletvekili D
Reklam
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
Evlenme ve Boşanma İstatistikleri Şanlıurfa 2. sırada
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı
TÜİK, Yurt içinde 17 milyon kişi seyahate çıktı