Okulu kazanmadan önce ve sonraki duyguları arasında çok fark olmadığını belirten Songül ES, Haber Müdürümüz Aziz Budak'a okuduğu bölüm ve iş hayatı konusunda açıklamalarda bulundu.

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

İsmim Songül soyadım Es, 26 yaşındayım. Aslen Urfalıyım fakat ailemle birlikte İstanbul’da yaşıyorum. Giresun Üniversitesi Halkla ilişkiler bölüm mezunuyum.

Neden Halkla İlişkiler Bölümü?

Bu bölüme başlamadan önce bir halkla ilişkiler uzmanı ne iş yapar? nerelerde çalışır? Nasıl bir meslek? Gibi. Bana göre halkla ilişkiler uzmanının ülkemizde geleceğin en parlak mesleklerinden birisi. İş alanının geniş olması ve benim de insanları  sevmem ve onlarla iç içe olmam en etkili olan faktörlerdir. Okulu kazanmadan önce ve sonraki duygularım arasında çok fark yok aslında. Tek değişen geleceğe dair planlarım.

Kimsenin Halkla İlişkilerin ne olduğunu bilmediği bir ülkede yaşıyoruz. Sizce Halkla İlişkiler nedir?

Halkla İlişkiler için kısaca, bir markanın kimliğinin dışarıdan bakan bir göz için nasıl görüneceğini planlama diyebiliriz. Kurumsal kimlikle doğrudan alakalı bir kavram, nasıl kendimizi dışarıya hareket ve davranışlarımızla tanıtıyorsak, markamızı da bir kişiliği varmışçasına basınla iletişim kurarken kullandığımız dil, restoran veya resepsiyondaki arkadaşlarımızın hal ve hareketleri, hizmetlerimizi sunuş şeklimiz, basınla paylaştığımız görseller, hatta sosyal medya yönetimi – önemli toplumsal sorunlar veya olaylar karşısında (deprem gibi mesela) durduğumuz yer ve verdiğimiz mesajlar markanın dışarıdan olan algısını etkiler ve bunların hepsini bilinçli ve bir amaca yönelik olarak planlı yapmak halkla ilişkilerdir diyebiliriz.

Bir Halkla İlişkiler uzmanında bulunması gereken kriterler sizce nelerdir?

Öncelikle sabırlı, kibar ve güler yüzlü olmalı, kendini iyi ifade edebilmeli, algıları açık olmalı ve karşısındakinin niyet ve beklentisini olabildiğince çabuk anlayıp karşılığında ne cevap verirse iletişimin nereye gideceğini ve otelini/markasını bu durumda nasıl temsil etmiş olacağını önceden kestirebilmeli (biraz da deneyimle doğru orantılı) Çok yumuşak başlı bir izlenim vermemeli, işini iyi bilen, duruma hakim, güven veren ve kararlı bir duruş sergilemeli

Türkiye de halkla ilişkiler alanında iş fırsatlarının yeterli olduğunu düşüyor musunuz?

Evet, aslında her alanda iş fırsatları oldukça fazla, ama nitelikli eleman gerektiği kadar yok. Eğer bir Halkla İlişkiler uzmanı iyi nitelikte ve sağlam bir donanıma sahipse, iş her zaman ayağınıza gelecektir.

Halkla İlişkiler öğrencilerine vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Ben de halkla ilişkiler okudum, okulda öğretilen her şey çok değerli ve insanda bir alt yapı oluşmasını sağlıyor, ama tavsiye olarak staj veya olabildiğince çabuk örneğin henüz okurken bir yandan birkaç gün bir yerde işlerin işleyişini görmek açısından çalışmak diyebilirim çünkü tamamen gözlem ve pratik üzerine dayalı ve yeni mezun olduğunuzda henüz hiç deneyiminiz yoksa en muhteşem okuldan bile mezun olmuş olsanız işverenler medyada kapılacak kuzu gözüyle bakıyorlar ve markayı size teslim etmek istemiyorlar, bu sebeple mezun olduğunda şurada halkla ilişkiler biriminde staj yaptım demek, şuradan mezunum demek yerine 1-0 öne taşıyor kişiyi çünkü en azında karşısında ne yapacağını bilen biri olduğunu anlıyor işveren.

Üniversite hayatınızda ne tür insanlarla arkadaş oldunuz. Arkadaş seçimi hayatınızı nasıl etkiledi?

Her kafadan arkadaşım vardır. Herkesle kolay bir şekilde anlaşabilirim. Ama bu arkadaş seçimime dikkat etmiyorum anlamına gelmiyor. Ben insanlarla olan iletişimimde ilk başta saygı kriterini ararım. Daha sonra güven daha sonra sevgi gelir bende. Kişinin kendine saygısı varsa çevresine de saygısı vardır. Bu yüzden benim için önemli olan ilk şey karşılıklı saygıdır.

Üniversite öğrencilerinin genel sorunu nedir. Çözümü nedir?

Üniversite öğrencilerinin birçok sorunu var bence. İlk başta üniversiteye neden geldiğinin bilincinde olmaması en büyük sorun. Üniversite öğrencisi sorumluluklarını bilerek hareket etmeli. Üniversite daha üst düzey de bir eğitim, sosyal ve kültürel yönden de gelişimde yardımcı olan bir kuruluştur. Üniversite öğrencisi bunu iyi değerlendirerek ilk başta kendisine daha sonra çevresine ve topluma duyarlı bireyler olarak kendisini iyi bir şekilde yetiştirmelidir. Tabi bu birazda üniversitenin ve bulunduğu yerin imkanları dâhilinde gelişir bu konuda da üniversite yönetimlerinin duyarlı olması gerek.

Okuduğunuz yer nasıl bir yerdi?

Bana göre okuduğum yer yani Giresun, Karadeniz’in en güzel ili diyebilirim. Bunun yanı sıra Türkiye’mizin her yeri altın fakat Türkiye yaşanılabilecek illerinden başında Giresun gelebilir diyebilirim. Oraya ilk gittiğimde kendimi hiç yabancı hissetmedim, insanları çok sıcakkanlı ve cana yakın insanlardı.

Okuduğunuz yerde en güzel dostluğu kiminle başladı?

Diyarbakırlı benimle aynı bölümü okuyan ve ayrıca oda arkadaşım olan Tuba diye bir arkadaşım vardı. Onunla daha ilk tanışmamızda kendisini ve arkadaşlığını çok sevdim. Hata bana bir sürpriz doğum gününü hazırlamıştı ve o gün beni çok mutlu etmişti. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmiyordu. Arkadaştan öte bir kardeş gibiydik.