Kürtçe bir deyim vardır, “Tevdire male, malhe male zane” Türkçesi bir Evin sevk ve idaresini, planlamasını ve kararlarını evin reisi bilir. Yani olumlu ya da olumsuz her türlü sonuç evin reisine aittir.
Şanlıurfa’nın ve her Şanlıurfalı için marka olan Şanlıurfaspor, ligin 13. Haftasının ardından sürpriz bir şekilde teknik direktör Serdar Bozkurt ile yollarını ayırarak, eski göz ağrısı Ali Tandoğan ile 3. Kez anlaştı. Konunun detaylarına girmeden önce aklıma takılan en önemli konu, Ali Tandoğan 30 Haz 2021 tarihinden itibaren boşta idi, neden Gürses Kılıç ile yollar ayrıldıktan sonra Ali Hoca ile anlaşılmadı?
Sezon başında maçlar başlamadan eğer hedef şampiyonluk ise Gürses Kılıç’ın doğru tercih olmadığını ifade etmiştim ve üzülerek haklı çıktığımı gördüm. Ardından Serdar Bozkurt ile anlaşıldı. Daha ilk maçlarda sanki Serdar Hocanın elinde sihirli değnek varmış gibi puan kayıplarında hemen istifaya davet edildi.
Tüm Türkiye’de öyledir ama Urfa’mızda ne yazık ki herkes futbolu çok iyi bildiğini iddia ediyor ama işin tuhafı herkes sonuçlara endeksli yorum yapıyor. Buda kendini bilmiş zanneden taraftarların, köşe yazarlarının ve bazı medya mensuplarının bu işi ne kadar bildiklerinin göstergesidir. Adam kadro mühendisliğini doğru ya da yanlış eleştirmiyor, Hoca takımı kurmamış, yok efendim bu oynasa, yok efendim bu oyundan çıkarılmasa bu maçtan puan alırdık gibi afaki yorumlar yapıyor. Öncelikle bu kadronun yarısı şampiyonluğa oynayacak kadro kalitesine sahip değil, kalan yarısı da hepsi ilk 11 oynayacak kapasitede değil. İşin özeti hala şampiyonluk hedefi olan takımda, küme düşmeme mücadelesi veren takımda oynayan Galip Güzel’i, arıyorsa gerisi teferruattır.
3. Ali Tandoğan dönemi Şanlıurfaspor’a hayırlı olsun, herkesin aklında ilk dönemdeki Ali Tandoğan kalmıştır, yoksa ikinci dönemdeki Tandoğan dönemi pek iç açıcı değildi. İnşallah bu dönem ilk dönemden daha başarılı olur temennisinde bulunuyorum. İlk döneminde maç başına 1,75 puan ortalamasını tuttururken 2. Döneminde bu ortalama 1,39’a düştü. Sarı yeşilli ekipten ayrıldıktan sonra çalıştırdığı takımlarda kaldığı süre ve aldığı sonuçlar pekte iç açıcı değildi. Serdar Bozkurt teknik direktörlük kariyerinin en düşük maç başı ortalamasını Çorumspor ve Şanlıurfaspor’da yaşadı. Onun dışında çalıştırdığı takımlarda maç başına puan ortalaması 1,81’in altına düşmedi. Yani Serdar Hoca tutmamış olabilir ama bana göre başarılı bir teknik direktördür.
Futbolda genelde sık sık kadro değiştirmek, teknik direktör değiştirmek değil, istikrar sizi başarıya götürür. Şimdi diyelim Tandoğan döneminde de 3 maçta Allah muhafaza istenilen saha sonuçları alınmazsa bu defa da Ali Hocamı gönderilecek? Gelinen noktada istenilen saha sonuçları alınmıyorsa tek sorumular giden teknik direktörler midir? Öncelikle bu soruların cevabını bilmek ve cevap vermek lazım. Benim kanaatim tek sorumlu giden teknik direktörler değildir. İstenilen saha sonuçlarının gelmemesinin birkaç nedeni vardır. Kadro mühendisliği, yönetim, taraftar ve medya da istenilen saha sonuçlarının alınmamasında ki etkenlerden bazılarıdır.
Beğenmediğimiz, kendisinden uzak olmak istediğimiz, işten ayrılmasını dilediğimiz kişiler vardır. Böyle kişilerin ayrılmasından sonra yerine öyleleri gelir ki “Giden çok daha iyiydi.” deriz. Yanımızda olduğu zaman eleştirdiğimiz ama daha sonra yokluğunda kıymetini anladığımız eski kişileri ararız. İnşallah Şanlıurfaspor’da da gelen gideni aratmaz, 3. Tandoğan dönemi, ilk döneminden daha başarılı olur!
